Takip konusu alacağın rehin tutarı ile karşılanamayacağının belirgin olması halinde, «rehinle karşılanamayan alacak kısmı için» alacaklının «asıl borçlu» ve «kefilleri» hakkında, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla «genel haciz» veya «kambiyo senetlerine mahsus haciz» yoluyla takip yapabileceği—
BK. 84 (şimdi; TBK. mad. 100) emredici bir hüküm olduğundan, alacaklı «takip talebi»nde açıkça «borçlunun yaptığı ödemelerde (yatırdığı taksitlerde) bu hükmün uygulanması»nı istememiş dahi olsa, icra müdürünün görevinden ötürü, kendiliğinden bu hükmü uygulayarak «yapılan ödemeleri, öncelikle faiz ve masraflardan düşmesi» gerekeceği–
İİK. 45’e dayalı şikayetin kabulü/reddi halinde, haklı çıkan lehine ayrıca % 40 tazminata hükmedilemeyeceği–
Boşanma ya da boşanmanın reddi ilamında, «dava tarihinden başlamak üzere «tedbir nafakası»na hükmedilmiş olması ve dava tarihinden itibaren faiz yürütüleceğinin öngörülmemiş olması halinde, karar tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekeceği-
«İntifa hakkı sahibi»nin, «tapu sicilindeki ilgili»lerden olması nedeniyle, ihalenin feshini isteyebileceği—
Köy muhtarlığınca, 4081 s. K.’nun 15. maddesine göre düzenlenen «koruma tarifesi»nden kaynaklanan koruma bedelinin tahsili için, örnek: 53 icra emri göndererek İİK’na göre değil, 6183 s. K.’na göre icra takibi yapabileceği–
Alacağına mahsuben satılan taşınır ya da taşınmazı ihalede almış olan alıcı-alacaklıya ayrıca icra müdürlüğünce ihale bedelini yatırması için 10 gün süre verilmiş olması halinde, bu işlemin süresiz şikayet yolu ile iptal edilebileceği–
«Tapu siciline teferruat olarak tescil edilmiş olan şeylerin gerçekte teferruat niteliğinde bulunmadığı»nın ileri sürülmesi halinde -MK. 862, 686 ve İİK. 83 c çerçevesinde- bilirkişi incelenmesi yaptırılarak bu hususun araştırılması gerekeceği–