«Üst sınır ipoteği» (=«maksimal ipotek»=«teminat ipoteği»=«azami meblağ ipoteği») olarak kurulmuş olan ipoteklerin, ipotek akit tablosunda «ipoteğin, borcun eklentilerini de kapsayacağı» (faiz, gider vergisi gibi eklentilerin de ana paraya ekleneceği) öngörülmüş dahi olsa, ipotek veren kişilerin sorumluluğunun yine limitle sınırlı olacağı (MK. 851) (Üst sınır ipoteğinde, borçluların sorumluluğu limitle sınırlı bulunduğundan, kredi sözleşmesinde açıkça «limiti aşan sorumluluk» öngörülmüş olsa bile, bunun hukuki sonuç doğurmayacağı)—
4708 sayılı Yapı Denetim Kanununda bulunmamasına rağmen «bu kanun uyarınca belediye adına açılan yapı denetim hesabına yatan paranın haczedilemeyeceğine» dair Yönetmeliğe konulan hükmün bağlayıcı olmayacağı-
Takip dayanağı ilamda «alacaklı yararına hükmedilen ücretin net olarak belirlendiği» yönünde bir açıklama bulunmaması halinde, ücretin brüt olduğunun kabulü gerekeceği ve alacaklının ilam konusu ücretten -193 sayılı GVK’nun 94. maddesi gereğince kesilmesi gereken vergi ve sigorta primlerinin düşünülmesinden sonra kalan net miktar için ilamlı takip yapabileceği–
İlamda lehine hükmedilen tazminatı, «faiz isteme hakkını saklı tutmaksızın» «takipten önce» borçludan tahsil eden alacaklının, daha sonra faiz alacağı için borçlu hakkında takip yapamayacağı–
Mahkeme kararı ile faiz alacağına hükmedilmesiyle takip konusu alacak bir ana para (kapital) alacağına dönüşmüş olacağından faiz alacağına karar tarihinden itibaren faiz istenebileceği-
Sadece taksitlendirilmiş kamulaştırma bedellerinin ödenmemesi halinde değil herhangi bir sebeple ödenmemiş kamulaştırma bedelleri hakkında da, «kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranı»nın uygulanacağı–