Üçüncü kişinin «İİK.’nun 106 ve 110. maddeleri gereğince -haczin düştüğü» iddiasıyla- borçlu yerine şikayette bulunamayacağı–
İhale bedelinin ödenmemesi halinde İİK. 118 ve 133 uyarınca, en geç ihale tarihinden itibaren bir yıl içinde ihalenin feshinin istenmesi gerekeceği—
Kira tesbit ilamındaki «vekalet ücreti ve yargılama giderleri»ne ilişkin bölümün -ilamın kesinleşmesinden sonra- ilamlı takip konusu yapılabileceği–
HUMK. 67/I (şimdi; HMK. 77/1) uyarınca -gecikmesinde zarar umulan hallerde- icra müdürünün, vekaletnamesini getirmesi için, vekile kesin süre vererek, vekilin yaptığı itirazı kabul etmesi gerekeceği- «İcra işlemleri»nin, HUMK. 67/I’de (şimdi HMK. 77/1'de) bahsi geçen «gecikmesinde zarar umulan haller» niteliğinde olduğu–
Haciz ettirdiği taşınır malın satışını -kendi dosyasından- istememiş olan alacaklının, ihalenin feshini isteyemeyeceği (İhale konusu taşınır malın satılmasını istememiş olan ve sadece o taşınır üzerinde haczi bulunan alacaklının, yapılan ihalenin feshini istemeyeceği) (Taşınır mallarla ilgili ihalelerin feshini -diğer ilgililer yanında- «satış isteyen alacaklı» sıfatını taşıyan alacaklıların isteyebilecekleri, bu sıfatı taşımayan yani sadece taşınırı haciz ettirip ayrıca satış istememiş olan alacaklıların, ihalenin feshini isteyemeyecekleri)–
Temerrüt faizi alacağına tekrar temerrüt faizi yürütülemeyeceği-
«Üst sınır ipoteği» (=«maksimal ipotek»=«teminat ipoteği»=«azami meblağ ipoteği») olarak kurulmuş olan ipoteklerin, ipotek akit tablosunda «ipoteğin, borcun eklentilerini de kapsayacağı» (faiz, gider vergisi gibi eklentilerin de ana paraya ekleneceği) öngörülmüş dahi olsa, ipotek veren kişilerin sorumluluğunun yine limitle sınırlı olacağı (MK. 851) (Üst sınır ipoteğinde, borçluların sorumluluğu limitle sınırlı bulunduğundan, kredi sözleşmesinde açıkça «limiti aşan sorumluluk» öngörülmüş olsa bile, bunun hukuki sonuç doğurmayacağı)—
İcra emrinin Tebligat Kanununa uygun olarak tebliğ edilmediğinin saptanması halinde «icra (ödeme)emrinin iptaline» değil «tebliğ tarihinin düzeltilmesine» karar verilmesi gerekeceği–
4708 sayılı Yapı Denetim Kanununda bulunmamasına rağmen «bu kanun uyarınca belediye adına açılan yapı denetim hesabına yatan paranın haczedilemeyeceğine» dair Yönetmeliğe konulan hükmün bağlayıcı olmayacağı-