Boşanma kararı kesinleşmeden, bu kararın eklentisi niteliğinde bulunan «yoksulluk nafakası»nın da takip konusu yapılamayacağı–
Usulüne uygun bir icra kefaleti olsa dahi, hakkında takip yapılan borçlu yönünden takip kesinleşmedikçe, icra kefiline icra emri çıkarılamayacağı gibi ayrıca takip kesinleşmedikçe borç miktarı bu aşamada belirtili bir hale gelmeyeceğinden, kefile icra emri çıkarılamayacağı ve onun hakkındaki takibin sürdürülemeyeceği-
Birinci haciz ihbarnamesi kendisine usulsüz olarak tebliğ edilen üçüncü kişinin, daha sonra ikinci haciz ihbarnamesinin kendisine tebliği üzerine, birinci haciz ihbarnamesinden haberdar olan üçüncü kişinin «tebligatın usulsüzlüğünü» -aynı zamanda; birinci haciz ihbarnamesine icra dairesinde itiraz ederek- süresiz şikayet yolu ile icra mahkemesine (tetkik merciine) bildirebileceği–
«Ödeme emrinin tebliğ tarihinde önceki hacizler geçersiz olduğundan, bunların kaldırılması» istemini içeren şikayetin, süreye bağlı olmadan yapılabileceği–
T.C. Ziraat Bankasının -4684 s. K. 4/II uyarınca- yeniden, yapılandırma süreci içinde kredi alacaklarının tahsili amacıyla sürdürdüğü takipler nedeniyle harçtan muaf olduğu–
‘Senedin düzenlendiği’, ‘satış ilanının tebliğ edildiği’, ‘kefaletin düzenlendiği’, ‘şikayetin yapıldığı’ tarihte, «borçlunun ehliyetsiz olduğu» hususunun «süresiz şikayet» yolu ile icra mahkemesine bildirileceği, bu hususun kamu düzeni ile ilgili olduğu - Borçlu ile işlemde bulunan kişinin (alacaklının) iyiniyetinin -28.7.1941 T. 4/21 sayılı İçt. Bir. K. uyarınca- bu durumda korunmayacağı–
DSİ.’nin «yargı harçları»ndan muaf olmadığı–
İlamın «el atmanın önlenmesine» ilişkin olup «tahliye» hakkında hüküm içermemesi halinde, borçluya tahliye istemli icra emri gönderilemeyeceği–