İlamın infaz edilecek kısmının, «hüküm bölümü» olduğu, bu bölümün aynen infazı gerektiği, icra mahkemesi hakiminin ilamın infaz edilecek kısmını yorum yoluyla belirleme yetkisinin bulunmadığı–
Faiz alacağı kapitale dönüştürülmeden yani paranın tahsilinden sonra -Anayasa’nın 46. maddesinin de yapılan değişiklik esas alınarak- müstakilen faiz alacağı için takip yapılamayacağı-
Tedbir nafakasının boşanma veya ayrılık davasının reddine dair hükmün kesinleşmesi ile sona ereceği–
İcra emrinin -takibin kesinleşmesi için- borçlu vekiline tebliği gerekeceği ancak İİK.’nun ceza hükümlerinin uygulanabilmesi için, alacaklının talebi üzerine borçluya da icra emrinin tebliği gerekeceği–
Alacaklının taraf olmadığı bir dava sonucunda, mahkemece İİK. mad. 72/2 gereğince verilmiş olan tedbir kararının, alacaklı tarafından borçlu aleyhine yapılan icra takibini durdurmayacağı-
Hükmi şahsiyeti bulunmayan muhataba haciz ihbarnamesi gönderilmesi işlemine karşı süresiz şikayet yoluna başvurulabileceği–
«Asıl borçlu» hakkında takip yapılmadan «ipotek verenler» hakkında takip yapılamayacağı ve daha sonra «asıl borçlu»nun takibe dahil edilemeyeceği, kamu düzeni ile ilgili olan bu hususun icra mahkemesince doğrudan doğruya gözetilerek «takibin iptaline» karar verilmesi gerekeceği gibi, takibin her aşamasında borçlu tarafından «süresiz şikayet» konusu yapılabileceği—
Mahkeme kararı ile faiz alacağına hükmedilmesiyle takip konusu alacak bir ana para (kapital) alacağına dönüşmüş olacağından faiz alacağına karar tarihinden itibaren faiz istenebileceği-
«Tasarrufun iptali»ne ilişkin ilamların kesinleşmeden uygulanabileceği-
Husumetle ilgili şikayetin kamu düzenine ilişkin olduğu ve süreye bağlı bulunmadığı-