Yediemine, İİK. 358 uyarınca "muhtıra" yerine "icra emri" gönderilemeyeceği–
İlgilinin, tebligatın usulsüzlüğünü, icra dairesine dilekçe verdiği tarihte öğrenmiş sayılacağı (Yedi günlük şikâyet süresinin bu tarihten başlayacağı)–
«Kıdem tazminatı»na ilişkin «en yüksek mevduat faizi»nin, dönemlerin başlangıç (akdin fesih, hakkın doğum) tarihlerindeki oranlar dikkate alınarak -birer yıllık dönemler halinde- hesaplanacağı–
Tam yargı davası sonunda verilen kararın infazı için kesinleşmesine gerek bulunmadığı–
Anonim şirketin taraf olduğu bir davada, oran belirtilmeden hükmedilen «ticari faiz»den, «avans faizi»nin kastedilmiş sayılacağı–
İcra memurunun «talimat mahallinde haciz yapılacak adresin borçluya ait olmadığı» gerekçesiyle haciz talimatına aykırı davranarak haciz yapmamasının süresiz şikayete tâbi olduğu–
Borçlu tarafından -esasla ilgili itirazlar ayrıca bildirilmeden- sadece «ödeme (icra) emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi» için icra mahkemesine şikayet yoluyla başvurulabileceği–
«Fuzuli işgal nedeniyle elatmanın önlenmesi»ne ilişkin ilâmların, kesinleşmeden uygulanabileceği–
Mahkemelerce verilen ihtiyati tedbir kararlarının -kararda ayrıca, «dava konusu taşınmazın/taşınırın cebri icra yoluyla da satılamayacağı» belirtilmiş olmadıkça- dava konusu şeyin rızai devirlerini önleyeceği, yapılan icra takibine (ve yapılacak ihaleye) etkili olmayacağı-