Kambiyo takibinde, borçlunun yasal süre içerisinde işleyecek faiz oranına bir itirazı olmadığı, takipten sonraki dönem için istenen yıllık %29 faiz oranının o tarihte uygulanan yasal veya ticari faiz oranlarından birine denk gelmediği anlaşıldığından, takipten sonrası için yıllık %29 faiz oranının akdi faize dönüştüğü- Bu durumda icra müdürlüğünün değişen oranlarda avans faizi hesaplanmasına ilişkin kararının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Borçlunun pasif taşınmaz kaydının sorgulanmasında ulaşılacak bilgilerde hali hazırdaki malike ait bilgilerinde yer alacağından hareketle, ilgili talebin kabulünün anayasal güvenceye bağlanan kişisel verilerin korunması düzenlemesine aykırı olacağı-
Takip dayanağı ilamın gerekçeli karar başlığında davalı olarak .......... ve dahili davalı olarak ................ Genel Müdürlüğü'nün bulunduğu, hükümde bir ayrım yapılmadığı, müdahalenin önlenmesine ilişkin hükmün adı geçen davalılar aleyhine verildiği buna rağmen sadece ............ A.Ş aleyhine icra emri düzenlemesinin ilama aykırı olduğu-
Haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetvelinde alacaklıların haciz tarihlerine göre sıralanması bulunduğu, bunun için ilk kesin haciz sahibi alacaklı ve buna iştirak edebilecek diğer alacaklılar belirlenerek hacze iştirak dereceleri ve her derece içinde de sıraların oluşturulduğu- Haciz sıra cetvelinin ilk kesin haciz sahibi alacaklı ve buna iştirak edebilecek diğer alacaklılar nazara alınarak düzenleneceği, ilk kesin hacizden sonraki hacizlerin birbirlerinin hacizlerine iştirak etmeleri gibi bir durum söz konusu olmadığı- Şikayet olunanın alacaklı bulunduğu icra dosyalarındaki ihtiyati hacizlerin, şikayetçi bankanın ikinci sırada yer alan haczine iştirak etmesi gerektiği görüşünün yasal dayanağı olmadığı-
İcra dosyasının taraflarından birisi olmayıp üçüncü kişi konumundaki şikayetçi şirketin bu şikayette bulunmasında hukuki yararının olmadığı-
Muacceliyet ihtarı tebliğ işlemi usulsüz ise İİK'nın 16/1. maddesi gereğince bu hususun öğrenme tarihinden itibaren 7 gün içinde şikayet konusu yapılabileceği; şayet muacceliyet ihtarı hiç gönderilmemiş ise İİK'nın 16/2. maddesi gereğince süresiz şikayetin söz konusu olacağı, somut olayda, şikayet borçluya muacceliyet ihtarı yerine geçmek üzere gönderilen hesap kat ihtarı tebliğ işlemi usulsüz ise de, şikayetçi borçlu tarafından bu husus en geç icra emri tebliğ tarihi olan 06.02.2019 tarihinde öğrenilmiş olduğundan, icra mahkemesine yapılan 24.06.2019 tarihli şikayetin süresinde olmadığının kabulü gerekeceği-
"Dava konusu eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğunun tespit ve men'ine karar verilerek, maddi ve manevi tazminata hükmedilmesine" ilişkin ilam tarafların şahsı ya da ailevî yapısı ile ilgili hukukî durumlarında, ticaret sicili kayıtlarında değil, malvarlığında değişiklik oluşturacak nitelikte olduğundan ilâmın takibe konulabilmesi için kesinleşmesi gerekmediği-
Alacağın temlikinin mutlaka icra dairesinde düzenlenmesi gerekmediği- Adi yazılı şekilde yapılmış alacağın temliki sözleşmesi daha sonra sunulmuşsa da, temlik alan tarafından temlik sözleşmesindeki yükümlülüğün yerine getirilerek dosya alacağının daha önce temlik edildiği banka dekontu ile sabit olduğundan, dosya alacağının haciz tarihinden önce temlik edildiğinin kabulü gerektiği- Belirtilen banka dekontu karşısında, alacağın temliki sözleşmesinin icra müdürlüğüne sonradan sunulmasının sonuca etkili olmadığı- Temlik edenin icra dosyasında bir alacağı kalmadığından, haciz işleminin usulsüz olduğu- "Alacağın temliki sözleşmesinin her zaman düzenlenebileceği, banka dekontunun temlikin daha önce düzenlendiğini doğrulamadığı, temlik sözleşmesinden önce dosya haciz müzekkeresi, icra dosyasına şerh edildiğinden haciz işleminde bir usulsüzlük olmadığı, şikâyet yolu ile haczin kaldırılmasının istenemeyeceği, temlik alacaklısının ancak istihkak davası yolu ile dosya alacağı üzerinden haczi kaldırtabileceği"  şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Dayanak ilamın ortadan kalkması sebebiyle şikayetin konusunun kalmadığı düşünülerek, konusu kalmayan şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ile borçlunun şikayet yoluna başvurmakta haklı olduğu anlaşıldığından yargılama giderlerinin alacaklıya yüklenilmesi gerekeceği-.
Her ne kadar borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklının, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapabilirse de; alacaklı aynı alacak için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçmişse tercihini bu takip türünden yana kullandığından, aynı borca ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapamayacağı, bu hususun kamu düzeninden olup süresiz şikayete tabi olduğu-