Murisin ilâma bağlanmış bir borcu için takip yapıldığında, daha önce mirasın reddi kararı almış kişinin takibin iptali ve haczin kaldırılması işlemlerinin iptalini süresiz şikayet olarak ileri sürülebileceği- Bu başvurunun borca itiraz olarak nitelendirilmeyeceği-
Haksız rekabetin önlenmesine ilişkin ilamların şahsın hukukuna ait olması nedeniyle, kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağı- Maddi-manevi tazminat, ilam vekalet ücreti, yargılama giderinin tahsili istemiyle, dayanak ilam kesinleşmeden başlatılan takibin iptali gerektiği- 
Henüz ortada kesinleşmiş bir takibin bulunmadığı anlaşıldığından, ihtiyati haciz kararının kapsamı gereğince araçlara konulan yakalama (trafikten men) şerhlerinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Şikayetçi 3. kişinin icra mahkemesine sunduğu ............ tarihli şikayet dilekçesinde yakalama ve haciz kararlarından ............ tarihinde haberdar olduğunu beyan ettiği anlaşıldığından, mahkemece, öğrenme tarihine göre yasal yedi günlük süreden sonra yapılan şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi gerekeceği-
Varlık yönetim şirketlerinin vergiden istisna olacağı halleri istisna kurumunun doğasının da gereği olarak kendilerinin yaptıkları işlemler ve bu işlemlerle ilgili olarak düzenlenen kağıtlardan dolayı hükümde sayılan kanunlar uyarınca vergi, harç veya kesinti borçlusu durumunda bulunacakları hâllerle sınırlandığı-Uyuşmazlık harçtan müstesna tutulan işlemlerden olmadığından, temlik alacaklısı Varlık Yönetim Anonim Şirketinin eksik temyiz harç ve masraflarının yatırması gerektiği-
Uyuşmazlık, hesap kat ihtarnamesinin usulsüz tebliğine yönelik olduğundan başvurunun 7 günlük şikayet süresine tâbi bulunduğu açık olup, bu sürenin ise icra emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlayacağı, somut olayda, şikayetçiye hesap kat ihtarı tebligatı yapılmış olmakla, her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesinin tebligatın usulsüz olduğuna yönelik tespiti yerinde ise de, ipotekli taşınmaz maliki tarafından en geç 14.9.2019 olan icra emri tebliğ tarihinde bu husustan haberdar olunduğu nazara alındığında, 24.9.2019 tarihinde yapılan şikayetin süresinde olmadığının anlaşıldığı-
Mahkemece, bir kısım borçluların icra emrine yönelik şikayetlerinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yok ise de, kendilerine muhtıra gönderilen borçlular ......., .......... ve .................’ye gönderilen muhtıraya yönelik şikayetin değerlendirilmesinde; kesinleşmiş olan yerel Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ilamının hüküm kısmı dikkate alınarak tanzim edilen, ............ tarihi itibariyle dosya hesabının yapıldığı ............... tarihli bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli olduğundan, bu rapora göre karar verilmesi gerekirken; ilam hükmü yorumlanarak, takibe dayanak ilamdaki alacak miktarını miras hisselerine göre hesaplayan .............. tarihli bilirkişi raporu esas alınarak sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu- Sadece şikayetçi borçlular yönüyle hüküm kurulması gerekirken, şikayete konu muhtıra adı geçen ancak iş bu muhtıraya karşı şikayet yoluna başvurmayan diğer borçlular yönüyle hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Hükme esas alınan şikayet konularının birebir aynı olmaması nedeniyle önceki şikayet hakkında verilen kararın bu şikayet yönünden kesin hüküm teşkil etmeyeceği-
Borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilir ise de; somut olayda da, öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğinden, alacaklının tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olup aynı borca ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapamayacağı, bu hususun süresiz şikayete tabi olduğu-
Alacaklının, açıkça feragat etmediği sürece zamanaşımı süresi içinde tahsilde tekerrür olmamak üzere takipten önce kesinleşen ilama dayalı eksik kalan faiz alacağını aynı takip dosyasında isteyemeyeceği, ayrı bir takip yaparak talep edebileceği nazara alınarak, şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği- Şikayet dilekçesinde şikayetçinin, alacaklılar “............ ve dava arkadaşları” olarak gösterilmesine ve takip alacaklılarının ................. ve diğerleri olmasına rağmen, Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçeli karar başlığında alacaklı olarak sadece .............’un yazılmasının doğru olmadığı-