Mahkemece yapılacak işin dosyaya paranın ödendiği 21.08.2014 tarihi Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararından (13.11.2014) önce olduğundan, bu tarih itibari ile harç maktu hesaplanacağından maktu harç hesabı ile yapılan ödemenin tüm dosya borcunu karşılayıp karşılamadığının belirlenmesi, karşılandığının belirlenmesi halinde Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının sonuca etkili bulunmadığı- Dosya borcunun tam olarak karşılanmadığının anlaşılması halinde ise Anayasa Mahkemesi'nin iptale ilişkin karar tarihi olan 13.11.2014 tarihi itibariyle bu iptal hükmü derdest dosyalarda uygulanacağından, harcın nispi olarak hesaplanması gerektiği-
Satış bedelinin, muhammen bedelin üzerinde olduğu, ihale konusu taşınmazın şikayetçinin usulüne uygun kıymet takdirine itirazı üzerine tespit edilen bedel üzerinden satışa çıktığı anlaşıldığından, zarar unsuru gerçekleşmemiş olup şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı-
Borcun dayanağı olan belgenin icra dosyasına ibraz edilmediği ve dolayısıyla ödeme emri ile birlikte gönderilmediği ileri sürülerek ödeme emrinin iptaline yönelik yapılan şikayetin ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde yapılması gerektiği-
Anayasa Mahkemesi'nin 13.11.2014 gün ve 2013/95-2014/176 sayılı iptal kararının, derdest dosyalarda uygulanması gerekir ise de; somut olayda, şikayete konu takip dosyasında 05.06.2014 tarihli dosya hesabına göre, aynı tarihte dosya borcunun icra dosyasına ödendiği, alacaklıya ise 22.09.2014 tarihinde ödeme yapıldığı, dosyada fazla yatırılan bir miktar paranın dahi bulunduğu durumlarda 22.09.2014 tarihi itibariyle icra dosyasının infaz edildiğinin kabulü gerektiği-
Ödeme emrinin tebliğ edildiğinden itibaren; yedi günlük süre geçtikten sonra "borçlu idareye ödeme için başvurulmadan takip başlatıldığından bahisle takibin iptaline" yönelik yapılan şikayetin süreden reddi gerektiği-
Bir ilamın nakzının icra muamelelerini olduğu yerde durduracağı- Bir ilam hükmü icra edildikten sonra nakzedilip de aleyhinde icra takibi yapılmış olan kimsenin hiç veya o kadar borcu olmadığı kat’i bir ilamla tahakkuk ederse ayrıca hükme hacet kalmaksızın icranın tamamen veya kısmen eski haline iade olacağı ve bu nedenle borçlunun icranın iadesini isteyebilmesi için (İİK'nun 40/2. maddesi gereğince) bozmadan sonra verilecek kararın kesinleşmesinin zorunlu olduğu- Dayanak ilam bozulduğunda, takip olduğu yerde duracağından, daha önceden yapılan tahsilatların muhtıra tebliği suretiyle alacaklıdan istenmesinin mümkün olmadığı-
Satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olması halinde ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü ile işin esasına girilmediğinden, şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilmeden, ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi gerektiği-
Borçluya 103 davetiyesi tebliğ edilmediğinden, borçlunun hacizlerden en erken kıymet takdir raporunun tebliği tarihinden haberdar olacağı ve bu nedenle meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabulü gerektiği-