Takibin kesinleşmesinden sonra murisin ölümü halinde mirasçıların, mirası usulüne uygun reddettiklerine ilişkin mahkeme kararı almaları halinde mirasçılar aleyhinde takibe devam edilmesinin ve mirasçıların mal ve haklarına haciz konulmasının mümkün olmadığı; şikayetçi mirasçının kendisine yönelen icra takip işlemlerini süresiz şikayet yolu ile iptal ettirebileceği-
Şikayetçi alacaklı mahkemeye başvurusunda; icra müdürlüğünün 08.10.2014 tarihli kararı ile ihale bedelinin sıra cetveli yapılmak üzere ilk sırada haczi bulunan icra müdürlüğüne gönderilmesine ilişkin kararının, ilk sıradaki haczin sürede satış istenmediği gerekçesiyle düştüğü gerekçesiyle iptalini istemiş ise de; şikayetçinin ileri sürdüğü hususlar, satış sonrasında sıra cetveli yapılması halinde sıra cetveline itiraz olarak, icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılmaması durumunda ise memurluk işlemini şikayet yoluyla ileri sürülebilecek iddialar olup, mahkemece bu aşamada anılan şikayetin dinlenme olanağı bulunmadığından reddi gerekeceği-
Borçlu şirketin ... Serbest Bölgesi Kurucu ve İşletmeciliği A.Ş nezdinde bulunan arsa kira sözleşmesinden doğan “üst yapı kullanım hakkı devir bedeli” üzerine konulan haciz ile haczin yenilenmesine ilişkin kararın kaldırılmasını talep ederek İcra mahkemesine yaptığı başvuruda, her ne kadar faaliyetin sonunda, üst yapı hakkına ilişkin ruhsat Hazine’ye intikal edeceğinden haczi mümkün değil ise de, söz konusu hakkın, ekonomik değer karşılığı devrinin, yönetmelik kapsamında mümkün olması nedeniyle devir hakkının haczinin de mümkün olacağından, şikayet konusu serbest bölge üst yapı hakkının kurulmasına ilişkin olarak, borçlu ile ... Serbest Bölgesi arasındaki sözleşme kapsamında, borçlunun söz konusu hakkının, üçüncü kişilere devrini yasaklayan hüküm bulunup bulunmadığı, şayet üst yapı kullanım hakkının devredilmesi imkanı tanınmış ise, ekonomik değer karşılığında devredilip devredilemeyeceğinin belirlenerek sonuca gidileceği-
Herkes için kesinleşmiş olan “ihale şartları” çerçevesinde yapılan ihalenin de kesinleşmesinden sonra KDV’nin düşük olması gerektiğinden bahisle iade isteminin icra mahkemesinde ileri sürülemeyeceği-
Borçlunun aynı ilamdan kaynaklı bakiye faiz alacağını harcını yatırarak aynı dosya üzerinden verdiği ek takip talepnamesi ile istemesinin mümkün olduğu-
Şikayetçinin gider avansı yatırmaksızın icra mahkemesine başvurduğu, gider avansının tamamlanması için şikayetçiye bir ihtarat yapılıp kesin süre verilmediği, HMK'nun 115/2. maddesine göre gider avansı eksikliği tamamlanabilecek dava şartı eksikliklerinden olup mahkemece şikayetçiye gider avansı eksikliğinin giderilmesi için kesin süre verilmeden davanın usulden reddedilmesinin isabetsiz olduğu-
Tüketici kredisi mahiyetinde olan konut finansmanı kredisi teminatı olarak kurulan ipotek akdindeki "asaleten ve kefaleten doğmuş veya doğacak tüm kredi borçlarının teminatı olduğu" yönündeki kayıtın tüketiciyi aldatıcı mahiyette bulunduğundan, borçlu açısından yazılmamış sayılması gerektiği, bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine konulan ipotek bedeli dışında borçlunun bankadan kullandığı diğer kredilerin ipotek kapsamında sayılmaması gerektiği-
İcra müdürünün kendi verdiği karardan dönmesi mümkün bulunmasa da, bilahare, daha önce verdiği kararın dosya kapsamı ve yasa hükmüne uygun olmadığını fark edip, onun yerine yasaya uygun olan kararı vermesine engel bir düzenlemenin de bulunmadığı-
'Borçtan sorumlu olunmadığı' nedenine dayalı icranın geri bırakılması istemi-
Tedbirin infazıyla ilgili şikayetlerin ihtiyati tedbir kararından sonra açılan davayla esas mahkeme olan davanın görüldüğü mahkemece incelenmesi gerektiği-