Murisin ölümü üzerine üç gün ve devamında üç ay süre ile mirasçıları hakkında takip yapılamayacağı- Borçlunun takip öncesinde vefat ettiğinin anlaşılması ile mahkemece alacaklıya verilen süre neticesinde, 3 aylık süre dolmadan, mirasçılar hakkında ek takip talebinde bulunulduğu, bu hali ile yapılan talebin İİK'nun 53. maddesine aykırılık teşkil ettiği ve bu aykırılığın kamu düzeni ile ilgili olduğu, süresiz şikayete tâbi olduğu- Mahkemece, kamu düzenine aykırılık teşkil eden bu husus re'sen dikkate alınarak takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takiplerinde ödeme emrinin tebliğinden itibaren 10 günlük ödeme süresi dolmadan haciz istenemeyeceği- Bu hususun icra müdürlüğünce kendiliğinden gözetilmesi gerektiği ve icra mahkemesinde süreye bağlı olmaksızın şikayet yolu ile ileri sürülebileceği-
Mahkemece asıl davada "açılan menfi tespit davasında icra veznesine paranın yatırılması nedeniyle istirdata dönüşmesi nedeniyle hükmedilen alacağın davalıdan tahsiline, birleşen davada "....TL.'nin avans faiziyle birlikte tahsiline" karar verildiği, bu haliyle dayanak ilamdaki asıl davada borçlu olmadığına yönelik talep ile birleşen davadaki alacak talebi birbiriyle bağlantılı olup sonuçları itibariyle birbirlerini etkileyeceğinden, birleşen alacak davasına ilişkin kısmının kesinleşmeden takibe konulabileceğinin kabulünün hatalı olduğu-
İptali istenen icra takibi maddi ve manevi tazminat alacağına ilişkin olup dayanak ilamın, tarafların hukuki durumunda sicil ve kayıtlarda değişiklik yaratacak nitelikte olmadığı, hakkın özü ile ilgili olmayıp, mal varlığında değişiklik yaratacak nitelikte olduğu görüldüğünden ilamın kesinleşmeden takibe konulabileceği-
Vergi Mahkemesi tarafından idari işlemin iptaline ilişkin verilen kararındaki yargılama gideri ve vekalet ücretinin tahsilinin talep edilmesi için kararın kesinleşmesi şartı bulunmadığı-
TBK. mad. 189 ve temlikname uyarınca; temlikin dosya alacağının tamamı yönünden olduğunun kabulü gerektiği- Dosya alacağının tamamı yönünden yapılan hesaplama gereğince şikayetçinin alacaklı olduğu dosyaya ayrılan paya ilişkin sıra cetveli, alacağı temlik eden A.Ş.'ye tebliğ edilmiş olup, dosya kapsamında adı geçen tarafından yapılmış bir itiraza da rastlanmadığından, mahkemece; alacağın temliki işleminin şikayete konu takip dosya alacağının tümü yönünden olduğunun kabulü ile icra müdürlüğünün, bakiye satış parasından takip dosyasına isabet eden paranın, alacağı temlik eden A.Ş. ile şikayetçi temlik alacaklısı arasında garameten paylaştırılmasına yönelik kararının iptali gerektiği-
Dava dosyası bir bütün olarak değerlendirildiğinde kiralananın... sok., ... adresi değil ... sok.,... adresi olduğu; kararda kapı numarasının (6) olarak yazılmasının maddi hataya dayalı olduğu anlaşılmakla mahkemece davacının tavzih talebinin kabulü ile hükmün 1. bendinin ... sok., No:8, ... olarak düzeltilmesi gerekirken talebin yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Kira bedelinin tespitine ilişkin ilamın kesinleşmeden infaz edilemeyeceği-
Gayrimenkulün aynı ve tarafların hukuki durumlarında, kayıt ve sicillerinde değişiklik yaratan şahsın hukuku ile ilgili ilamların kesinleşmeden takibe konulamayacağına yönelik şikayetler dışındaki ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağına yönelik şikayetlerin süreye tabi olduğu-
İcra takibinin dayanağı olan yerel mahkemenin ilamının, kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat alacağına ilişkin olup, tarafların şahsı da ailevi yapılarına ilişkin hukuki durumlarında ve bunlara ilişkin sicil ve kayıtlarda bir değişiklik yaratmamakta, sonuçları itibariyle ancak tarafların malvarlığını etkilediği, bu itibarla ilam, Kanun'da istisnai olarak sayılanlar arasında yer almadığından takibe konulabilmesi için kesinleşmesinin gerekmeyeceği-