Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla alacak talep edildiği yönündeki iddiasının, ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebileceği-
Kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte zamanaşımı ve faize ilişkin itirazların icra dairesine yapılması gerekeceği-
İcra dosyasına dayanak ilamda hüküm altına alınan ayıplı aracın takyidatlardan ari olarak iadesi edimi yerine getirilmediği sürece karşılıklı edim yükleyen ilam nedeniyle ayıplı araç iade borçlusunun para alacağının tahsili yönünde takibe devam olanağının bulunmadığı- Ayıpsız aracın değerinin tespiti: Taşınır teslimine dair ilam icra dairesine verilince, icra müdürünün icra emri tebliği ile 7 gün içinde o şeyin teslimini emredeceği, hükmolunan taşınır veya misli borçlu yedinde bulunursa zorla alınıp alacaklıya verileceği, yedinde bulunmazsa ilamda yazılı değerinin alınacağı, vermezse ayrıca icra emrine gerek kalmaksızın haciz yoluyla tahsil olunacağı- Taşınır malın değerinin ilamda yazılı olmadığı veya ihtilaflı bulunması halinde, icra müdürü tarafından haczin yapıldığı tarihteki rayice göre takdir olunacağı ve hükmolunan taşınırın değerinin borsa ve ticaret odalarından, olmayan yerlerde icra müdürü tarafından seçilecek bilirkişiden sorulup alınacak cevaba göre tayin olunacağı- İcra müdürünün belirlediği taşınır değerinin taraflarca şikayet konusu edilmesi halinde, icra mahkemesine denetleme yetkisi tanıdığı, bu denetlemenin de icra hakimi tarafından uzman bilirkişiden yardım alınmak suretiyle gerçekleştirileceği- İcra mahkemesince, dava konusu ayıplı aracın teknik donanımını gösteren bilgi ve belgelerin (araç kataloğu, kitapçığı vb) temin edilerek bu araçtaki özellikler ile haczin yapıldığı tarihteki aynı marka ve model (sıfır kilometre) aracın yine teknik donanımını gösteren bilgi ve belgelerin (araç kataloğu, kitapçığı vb) getirtilerek (bilirkişi incelemesiyle) fiyata etkili teknik donanımlarının karşılaştırılması, bu suretle ayıplı araçta bulunmayan özelliklerin değerleri tespit edilip, bu karşılığın haciz tarihindeki sıfır kilometre aracın değerinden mahsubu suretiyle ayıpsız araç yerine talep edilebilecek miktarın bulunması gerektiği-
Borçlu vekilinin iddiaları 'ilama aykırılık şikayeti' niteliğinde olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak İcra Mahkemesi önüne getirilebileceği-
Borçlu tarafından icra mahkemesine sunulan 03/06/2016 tarihli şikayet dilekçesinde, takipten haberdar olma tarihi olarak 23.05.2016 tarihinin bildirilmiş olduğu gözetildiğinde, 03/06/2016 tarihinde icra mahkemesine yapılan şikayetin, İİK’nun 16/1. maddesinde öngörülen 7 günlük şikayet süresinden sonra olduğu, o halde, mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davalı vekilinin yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; açılan davanın kabul edildiği görülmekte ise de davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden, lehine vekalet ücreti takdir edilmesi doğru olmayıp hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamayı icap ettirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması yoluna gidilmesi gerekeceği-
103 davetiyesinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük süre geçtikten sonra yapılan haczedilmezlik şikayetinin reddine karar vermek gerekeceği-
Borçlunun mernis adresi mevcut olduğundan Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince ödeme emrinin tebliği gerekirken, Tebligat Kanunu'nun 35/2. maddesinde belirtilen şartlar oluşmadığı halde anılan maddeye göre yapılan tebligatın usulsüz olduğu- Mahkemece, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun takipten haberdar olduğu tarihin tesbit edilip, bu tarihe göre icra mahkemesine başvurunun, İİK'nun 16/1. maddesinde belirtilen yasal 7 günlük süre içinde olduğunun anlaşılması halinde, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin, öğrenme tarihi olarak düzeltilerek, düzeltilen tarihe göre süresinde olması halinde borçlunun sair itirazlarının esasının incelenmesi gerekeceği-
Şikayete konu muhtırada faiz de talep edilmiş olmakla, ödenen paranın iadesine ilişkin muhtıranın alacaklıya tebliğ edildiği tarih itibariyle temerrüt gerçekleştiğinden borçlunun ancak bu tarih itibariyle faiz isteyebileceği, o halde mahkemece, muhtırada istenen faiz yönünden şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Murisin ölümü üzerine üç gün ve devamında üç ay süre ile mirasçıları hakkında takip yapılamayacağı, bu sürelere uyulmadan takibe geçilmesi halinde "takibin iptaline" karar verilmesi gerekeceği- Bu konudaki şikayetin süresiz olarak yapılabileceği-