İlamların infaz edilecek kısmının “hüküm bölümü” olup, mahkemece hükmün yorum yoluyla genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği-
Takibin devamı sırasında, borçlunun herhangi bir başvurusu olmaksızın icra müdürünün kendiliğinden dosyayı ele alarak "takibe dayalı ilamın kesinleşmediği"nden bahisle "takibin durdurulmasına" karar veremeyeceği-
İcra mahkemesince verilecek kararlardan temyizi kabil olanlar yasayla belirlenmiş olup, yasada "bunların infaz edilmeleri için kesinleşmesi gerektiğine" dair bir hüküm bulunmadığından, icra mahkemesi kararlarının infazı için kesinleşmiş olmalarının zorunlu bulunmadığı-
İcra müdürlüğünce yapılan işlemlerin ilama uygun olup olmadığını belirlemek bakımından, mümkünse dayanak ilamdaki bilirkişilerden de yararlanılarak mahallinde keşif yapılarak, olunacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Takip taleplerinin açıklanan içeriğinden karşı taraf/alacaklıların Ankara 5.İcra Müdürlüğüne ait 2009/4245 esas sayılı dosyada tahliye talepli olmak üzere takibe konu ettikleri Ankara 2.Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen tahliye kararını, Ankara 10.İcra Müdürlüğü’nün 2009/6061 esas sayılı dosyasında da tekrar takibe konu edip, tahliye talep ettiklerinin anlaşılmış olmasına göre, yapılan bu ikinci takibin, mükerrer takip niteliğinde olduğu-
Taşınmazın tahliye edilebilmesi için icra müdürlüğünce borçluya –İİK'nun 26/1 maddesi uyarınca – ‘örnek 2 icra emri’ gönderilmesi gerekeceği–
‘Müdahalenin men’i ve kal’ istemine ilişkin ilamın icra müdürlüğünce ne şekilde infaz edildiğinin, mahallinde keşif yapılarak belirlenmesi gerekeceği–
Aynı yerle ilgili kesinleşen iki ayrı ilamın bulunması halinde, keşif yapılarak her iki kesinleşen ilamın dayanağı olan keşif tutanakları ve orada düzenlenmiş krokiler de gözetilerek; mümkünse krokiyi düzenleyen kişiler de mahallinde hazır bulundurulmak suretiyle, ihtilaflı yerin şikayetçiler adına tapuya teslim edilen taşınmazın, tapuya tescil edilen taşınmazın kapsamında kalıp kalmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği–
‘Müdahalenin men’ine ve tecavüzün kal’ine’ ilişkin ilam, taşınmazın aynına yönelik olduğundan, taşınmazı satın alan kişi hakkında da halefiyet yolu ile uygulanması gerekeceği–