Borçlu vekilinin “icra dosyasının alacaklısı değiştirilerek müvekkiline yeniden ödeme emri gönderilmesinin usulsüz olduğu, ödeme emrini (4) numaralı bendinde borcun dayanağı belgelerin gösterildiğinin ancak eklerinin kendilerine tebliğ edilmediği, bu işlemin İİK.’nun 58/3 ve 61/I maddelerine aykırı bulunduğu” şeklindeki icra mahkemesine yaptığı başvurunun “borca itiraz” olmayıp “memur muamelesini şikayet” olduğu-
“İtiraz” ve “şikayet” arasında nitelik ve sonuç farkları bulunduğundan, borçlunun ödeme emrine karşı hem “itiraz” ve hem de “şikayet” yoluna başvurabileceği – Borçlunun yasal süre içinde icra dairesine başvurarak “örnek:7 ödeme emri”ne itiraz etmiş olmasının, aynı zamanda şikayet yoluyla icra mahkemesinden ödeme emrinin iptalini istemesine engel teşkil etmeyeceği-
Cezaevinde bulunan borçluya temsilci tayin edildikten sonra, icra müdürlüğünce temsilci adına yeniden ödeme emri çıkarılması gerekeceği; icra mahkemesince İİK.’nun 54. maddesi dikkate alınarak kendiliğinden “icra takibinin durdurulmasına” karar verilmesi gerekeceği-
Vergi kimlik numarası her zaman tamamlanması mümkün olan bir noksanlık olduğundan, takip talebinde alacaklının vergi numarasının yazılı olmamasının “takibin iptali”ni gerektirmeyeceği-
Borçlu vekilinin “takibin mükerrer olduğuna ilişkin istemi”nin “itiraz” niteliğinde olduğu ve seçilen takip şekline göre bu itirazın icra dairesine yapılması gerekeceği-
Takip dayanağı belgelerin tasdikli örneğinin takip talebi ve ödeme emrine eklenmemesi halinde, takibin veya ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekeceğinden, borçlunun bu yönde şikayette bulunmakta “hukuki yararı”nın bulunacağı-
Ödeme emrinin takip talebine uygun olarak düzenlenmemesi halinde, süresiz şikayet yoluyla iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu vekilinin “icra dosyasının alacaklısının değiştirilerek kendilerine yeniden ödeme emri gönderilmesinin usulsüz olduğunu, ödeme emrinin 4 numaralı bendinde belirtilen borcun dayanağı olan belgelerin kendilerine tebliğ edilmediği için ödeme emrinin iptali gerektiği“ ne dair talebinin “borca itiraz” olmayıp “şikayet nedeni” olması nedeniyle icra mahkemesine sunulması gerekeceği-
Ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesinin, BK.’nun 101. maddesi (şimdi; TBK. mad. 117) anlamında bir “ihtar” kabul edilerek, borçlunun bu suretle temerrüde düştüğü sonucuna varılıp, “takip talebiyle temerrüde düştüğü”nün benimsenemeyeceği-