İcra dosyası içerisinde borçlu tarafından imzalanmış fotokopi talebine ilişkin dilekçe üzerinde icra müdürünün herhangi bir onayı bulunmadığı gibi, icra zaptına da geçirilmediği anlaşıldığından, anılan dilekçenin İİK. mad. 8 anlamında bir tutanak niteliği taşımadığı ve borçlunun satış ilanı tebliğ işlemini şikayet tarihinden daha önce öğrendiğini ispata yeterli olmadığı-
İcra kefalet tutanağında alacak miktarının gösterildiği ve şikayetçinin kefaleti tüm dosya borcuna ilişkin olup kısmi kefalet durumu da söz konusu olmadığından, şekli unsurlar bakımından geçerli bir kefaleti bulunan şikayetçinin kefalet tutanağında borç miktarının gösterilmediğine yönelik iddiası yerinde olmayıp,mahkemece; şikayetin reddine karar verileceği-
İtiraz dilekçesinin İİK. mad. 8'e uygun icra tutanağı ile sabit olduğu, sonradan tamamlatılması mümkün olan itiraz dilekçesindeki imza eksikliğinin itirazın geçerliliğini etkilemeyeceği-
İcra takibine itirazın, “ adli bir işlem” niteliğinde olup, icra dairesi nezdinde belediye adına işlem yapmak ve itiraz etmek yetkisi 5393 Sayılı Belediye Kanunu’nun 38/c maddesi uyarınca Belediye Başkanına veya Avukatlık Kanunu 35. maddesi kapsamında avukat sıfatı taşıyan usulünce Belediye Başkanı tarafından yetkilendirilmiş bir vekile ait olduğu, bir an için itirazın süresinde yapıldığı kabul edilse dahi, icra takibi borçlu Akdeniz Belediye Başkanlığı hakkında başlatıldığından belediyenin taraf olduğu bu takipte, belediyeyi Belediye Kanunu’nun yukarıda sözü edilen maddesi uyarınca Belediye Başkanı temsil edeceğinden, belediye başkan yardımcısı tarafından yapılan itirazın da sonuç doğurmayacağı-
Ödeme emrine itiraz dilekçesinin icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerekeceği, ödeme emrine itiraz tarihi, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarih olduğu, icra müdürlüğünce itiraz dilekçesi tarihinin, önceki bir tarih olarak bildirilmesine itibar edilemeyeceği-
Ödeme emri tebliğine ilişkin tebligat zarfının İİK.nun 8. maddesi kapsamında icra tutanağı olup, aynı maddenin son fıkrası uyarınca, aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğu-
Ödeme emrine itiraz dilekçesinin icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerekeceği-
Borçlu şirket ile davacı üçüncü kişi şirket arasında organik bağ bulunmasının tek başına muvazaanın kanıtı olarak kabul edilemeyeceği, alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı işlemler yapıldığın ve iki şirketin tek elden yönetildiği yönünde delillerin de dosyaya yansıması gerektiğinden mahcuz mallara ilişkin üçüncü kişinin sunduğu faturalar da dikkate alınarak yeterli araştırmayla sonuca gidilmesi gerektiği-
Takibin Durdurulmasına Yönelik Memurluk İşleminin İptaline ilişkin davada, somut olayda borçlu tarafından itiraz dilekçesi verildiğine ilişkin icra tutanağında bir kayda rastlanılmadığı gibi, aslı icra dosyasında bulunmayan itiraz dilekçesinin, UYAP ortamında verildiği görüldüğü, bu durumda itiraz tarihinin, dilekçenin UYAP'a kaydının yapıldığı tarih olduğunun kabulü gerektiğinden, itiraz, İİK'nun 62/1. maddesinde öngörülen 7 günlük yasal süreden sonra olup, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmesinin doğru olmadığı, o halde mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği -