İİK.’nun 89/IV maddesine dayalı olarak açılan tazminat davası icra mahkemesinde genel hükümlere göre görüleceğinden HMK.’nun hükümlerine tabi olacağı bu konuda kanunda “dava zaman aşımı”na ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, ceza yargılamasına ilişkin zamanaşımı hükümlerinin de bu davalarda uygulanmasının mümkün olmadığı, bu davanın 1 yıllık süre içinde alacaklı tarafından açılmış olması halinde tazminat talebinin zamanaşımına uğramamış olacağı-
İİK.nun 78. maddesi gereği 3. kişiye doğrudan doğruya haciz müzekkeresi gönderilmek suretiyle, borçluya ait hak ve alacaklar üzerine haciz konulması halinde, 3. kişi tarafından yapılması gerekenin borçluya ait hak ve alacak var ise haciz gereği işlem yapmak yok ise haczedilecek mal ve hak bulunmadığını icra dairesine bildirmek olduğu, İİK.nun 89. maddesinden farklı olarak 3. kişinin doğrudan doğruya İİK.nun 78. maddesine göre istenen haciz nedeniyle anılan işlemlerin dışında bir sorumluluğunun bulunmadığı-
Haciz ihbarnamelerinin tebliğinde,tebligat usulsüz yapılmış ancak, muhatabı tebliğden haberdar ise muteber sayılacağı, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği-
İcra mahkemesinin, tedbir kararı ile bağlı olduğu, bu durumda tedbir kararının 2. maddesinde, 3. kişilere İİK.nun 89/1.maddesi uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilmesi engellenmediğinden mahkemece, şikayetin reddi yerine iflasın ertelenmesi kararı verildiğinden bahisle yazılı şekilde şikayetin kabulü ile haciz ihbarnamelerinin iptalinin isabetsiz olduğu-
Davacının sıra cetveline itiraz edebilmesi için öncelikle dağıtıma konu alacak üzerinde geçerli bir haczinin bulunmasının gerekeceği- Borçlunun üçüncü kişi ile arasındaki bir hukuki ilişkiden kaynaklanan henüz doğmamış fakat doğması muhtemel alacağın haczinin, İİK'nın 89. maddesine göre mümkün olduğu- İİK'nın 89. maddesine uygun 'haciz ihbarnamesi' yerine 'müzekkere' yazılarak haciz konulmasının ise, aynı yasanın 88. maddesinde düzenlenen menkul haczi hükmünde olduğu- Haciz müzekkeresi ile ancak mevcut bir alacak üzerine haciz konulabileceği-
Takip konusu ipotek belgelerine göre, taşınmazlardan (596 sayılı parsel) maliki olan üçüncü kişi konumundaki kişi tarafından borçlu şirket lehine ipotek edilmiş olduğundan; borçlu şirket lehine verilen tedbir kararının 3. şahsın malik olduğu taşınmaz ipoteğinin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takibe devam olunmasına engel teşkil etmeyeceği-
İcra müdürlüğünün yazısı ile blokenin kaldırıldığı ve paranın serbest bırakıldığı bildirildiğine göre kendisine 89 haciz ihbarnamesi tebliğ edilen şikayetçi üçüncü kişinin borçluya ödeme yapmasında bir yanlışlık bulunmayacağı- İcra müdürünün paranın serbest kaldığı yönündeki yazısının şikayetçiye tebliğinin borçluya ödeme yapan şikayetçi üçüncü kişiyi icra dosyasına karşı sorumluluktan kurtaracağı-
Maaş haczinin İİK.nun 355. maddesi uyarınca yazılacak bir müzekrere ile yapılmasının mümkün olduğu, İİK.nun 89. maddesi uyarınca haciz ihbarı gönderilmek suretiyle haczinin mümkün olmadığı-
Üçüncü kişinin elindeki bir paranın İİK’nun 89. maddesine göre değil de, taşınır hacizlerine ilişkin 88. maddesine göre haczedilmesinde, tıpkı taşınırlarda olduğu gibi, paranın somut olarak üçüncü kişi elinde mevcut olması gerekeceği- Henüz mevcut olmayan bir paranın taşınır hükümlerine göre haczine yasal olanak bulunmadığı- Borçlu emekli ikramiyesine henüz hak kazanmadan İİK'nın 88. maddesi anlamında müzekkere ile ileride doğacak emekli ikramiyesine haciz konulmasının yasaya uygun bir haciz olmadığı bu nedenle sıra cetvelinde yer alması mümkün olmayan şikayetçinin şikayetinin, hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmesi gerektiği-
Somut olayda, üçüncü kişi olarak........ İş Ortaklığı'na 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ edildiği görüldüğü, adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından adı geçene gönderilen birinci haciz ihbarı geçersiz olup hiçbir sonuç doğurmayacağı, o halde mahkemece davanın açıklanan nedenle reddi yerine esasının incelenmesi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedildiğinden karar sonucu itibariyle doğru olduğundan onanması gerektiği -