Takip tarihinden önceki dönem için «işlemiş faiz» talep edilebilmesi için, borçlunun -BK. 101’e (şimdi; TBK. mad. 117) göre- temerrüde düşürülmesi gerekeceği, aksi taktirde alacaklının takip tarihinden itibaren gecikme (temerrüt faizi) isteyebileceği-Sebepsiz iktisaptan kaynaklanan alacağın varlığının ve miktarının belirlenmesi yargılamayı gerektiğinden likit bir alacaktan söz edilemeyeceği-
Yasal süresi içerisinde birinci haciz ihbarnamesine itiraz edilmiş olması halinde ikinci haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceği–
Belediyenin «haczedilmezlik şikayetinin kabulü» üzerine icra mahkemesince hacizler kaldırıldıktan sonra, idare mahkemesince alacaklının lehine olarak «yürütmenin durdurulmasına» karar verilmiş olması halinde borçlunun bankadaki mevduatlarına bu aşamada yeniden haciz uygulanabileceği–
Takibin kesinleşmesi üzerine alacaklının doğrudan borçlunun üçüncü kişideki malları/paraları üzerine haciz koydurabileceği gibi, üçüncü kişideki hak ve alacakları üzerine İİK. 89’a göre “haciz ihbarnamesi” de gönderebileceği-
İİK. 89/III uyarınca süresinde olumsuz tesbit davası açmadığı için borçlu olmadığı halde, takip alacaklısına davalı borçlunun borcunu ödeyen davacı üçüncü kişinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ödediği bu miktarı davalı borçludan talep edebileceği–
Alacaklının İİK. 89/IV gereğince icra mahkemesinden «3. kişinin tazminata mahkum edilmesini ve cezalandırılmasını» talep edebileceği, bunun dışında «3. kişinin itirazının kaldırılmasına (iptaline) karar verilmesini» isteyemeyeceği–
İİK. 89/III uyarınca açılmış olan olumsuz tesbit davası sonucunda «davacının davalıya borçlu olmadığının tesbitine» değil, «davacının, davalı alacaklının aleyhine takip yaptığı kişiye borçlu olup olmadığı» araştırılarak, uygun sonuç dairesinde karar verilmesi gerekeceği–
İkinci haciz ihbarnamesinin Tebligat Kanunu ile Tebligat Tüzüğüne uygun olarak tebliğ edilmemiş olması halinde, sonraki işlemlerin de geçersiz olacağı–