Salt imara aykırılık, idareyi ve idari yargıyı ilgilendiren bir konu olmamakla birlikte, davacının komşuluk hukukuna uygun düşmeyen zararın varlığına ilişkin iddiasının da araştırılarak karar verilmesi gerekeceği–
Belediye hudutları içinde kalan yol fazlası yerlerin mülkiyetinin belediyeye geçeceği, bu nedenle müdahalenin menine ve ancak ecrimisil talebinin reddine karar verildiği, belediye sınırları içindeki karayolları ve özel yollar hariç tüm yolların durumuna göre kullanımına izin verme ve haksız işgal edenler hakkında el atmanın önlenmesini isteme hakkının belediyeye ait olacağı, davacı belediyenin karayoluna el atmanın önlenmesi hakkında dava açmadığı, kendi hüküm ve tasarrufu altında bulunan yol için istekte bulunduğu, bu durum karşısında ihtilaf konusu taşınmazın ecrimisile elverişli olup olmadığının, bir başka deyişle davacının bir zararının olup oluşmadığının araştırılması gerekeceği, açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararanın bozulması gerekeceği-
Tapu tahsis belgesi iptal edilmedikçe, geçerliliğini koruyacağı –
Hazine tarafından, kadastroca tesbit harici bırakılan yere ilişkin olarak gerçek kişi aleyhine açılan elatmanın önlenmesi davasında; davalı «kadastro öncesi nedenleri ileri sürüp, hak sahibi olduğunu hükmen kanıtlayamadığı ya da sonraki imar-ihya ve buna bağlı zilyedliğine daya-narak dava açıp, MK.nun 713. maddesinde öngörülen koşulların yararına gerçekleştiğini gösteren kesinleşmiş bir tescil kararı ibraz edemediği sürece» tesbit harici bırakma işlemi hukuki varlığını koruyacağı –
Müşterek mülkiyet konusu taşınmazlar hakkında, paydaşlardan her birisinin, diğer paydaşlardan bağımsız olarak taşınmaza elatan üçün-cü kişiler aleyhine - taşınmazın tamamı için - elatmanın önlenmesi davası açabileceği–
Dava konusu taşınmaz tarafların müşterek miras bırakanın dedesi serbestler denilen aileden intikal ettiği anlaşılmış ise de miras bırakanın veraset ilamı alınıp dosyaya ibraz edilip mülkiyet durumu belirlenmeden, miras bırakana ait hakların taksim edilip edilmediği saptanmadan, taksim edilmemiş ve davacı da miras bırakanın mirasçısı ise ve mirasçılıkta iştirak hali mevcut ise davacının miras payına elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerektiği düşünülmeden 1950 yılından beri davalının bayii tarafından kullanıldığından bahisle, bu kişinin beyanına itibar edilerek davanın reddine karar verilmesinin doğru olmayacağı-
Haricen satın aldığı taşınmazı kullanan kişi hakkında, ancak öde-diği harici satış bedeli davacıya depo ettirilerek elatmanın önlenmesi kararı verilebileceği - Tapulu taşınmaza vaki elatmanın önlenmesi dava-sında, taşınmazın davacı tarafından davalıya haricen satıldığı saptandığı takdirde; satış bedeli için davalı yararına hapis hakkı tanınmak suretiyle davanın kabulüne karar vermek gerekeceği–
Karı koca arasındaki MK. 683’e dayalı eşya davalarında, eşyanın kime ait olduğu hususunda tanık dinletilebileceği–
Köy yollarından, köy halkının yararlanması sözkonusu olduğundan, bu yoldan doğrudan doğruya yararlanması engellenen kişinin, yola elatan kişi aleyhine, elatmanın önlenmesi davası açabileceği, mahkemece «sıfat yokluğu nedeniyle davanın reddine» karar verilemeyeceği–
Dava dilekçesi, bilirkişi raporu gibi herhangi bir belgeye atıf yapı-larak hüküm kurulamıyacağı, gerek tefhim edilen ve zabıtla belirlenen kararda, gerekse buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda, hüküm altına alınan eşyanın cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesinin gerektiği–