Tapulu taşınmazların intikallerinde, huzur ve güveni koruma, toplum düzenini sağlama uğruna, tapu kaydında ismi geçmeyen ama asıl malik olanın hakkı feda edildiğinden iktisapta bulunan kişinin, iyi niyetli olup olmadığının tam olarak tespitinin büyük önem taşıdığı,bu sebeple açmış olduğu ihalenin feshi davası kabul edilerek kesinleşen davacının açmış olduğu tapu iptali ve tescil davasında ihalenin feshi davasının açılmasından sonra taşınmazı ihale alıcısından satın alan kimsenin gerçekten iyiniyetli olup olmadığının araştırılması gerekirken hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Dosya kapsamından uzun süredir taşınmazın belirlenen bölümünün davalı tarafından kullanıldığı görülmektedir. Davacı bu kullanım tarzına karşı çıkmamış, davalı tarafa bir ihtarname keşide etmemiştir. Bu durumda taraflar arasında TBK.’ nun md.379 uyarınca ariyet ilişkisinin kurulduğunun kabulü ile davalının ecrimisilden sorumlu tutulmaması gerekirken mahkemece aksi yönde karar oluşturulmasının hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Dava kira mevzuatına göre kiralananın tahliyesi isteğiyle açılmış bir dava olmayıp,Türk Medeni Kanununun 683 ve devamı maddelerine göre, diğer bir deyişle mülkiyet hakkına dayalı fuzuli işgal nedeniyle elatmanın önlenmesi isteğiyle açılmış bir dava olduğundan, toplanan deliller doğrultusunda değerlendirme yapılarak işin esası hakkında bir hüküm kurulması gerekeceği-
El atmanın önlenmesi davasında birleşen dava konusunun taşkın yapı oluşturmasına rağmen asıl dava ile birlikte reddedilmesinin doğru olmadığı-
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Dosya içeriğinden, taşınmazların uzun süredir davalılar tarafından kullanıldığı, davacıların bu kullanıma ses çıkarmayarak rıza gösterdikleri ve dava açmakla rızalarının geri alındığı sabittir. O halde, ecrimisil isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkin davalarda, yerinde keşif yapılmadan, kadastral yöntemlere uygun biçimde tapu fen memuru ya da harita mühendisi uzman bilirkişiler aracılığı ile ölçüm yaptırılmadan karar verilemeyeceği-
E.tmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak keşfen saptanan dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Taşınmazın imardan önce Hazineye ait olduğu, davalının taşınmazda mülkiyetten veya tapu tahsis belgesi gibi bir belgeden kaynaklanan kişisel hakkı varlığı iddia ve ıspat edilmiş olmadığından davacının TMK'nun 683. maddesinden kaynaklanan mülkiyet hakkına değer verilmek suretiyle elatmanın önlenmesi isteği ile belirlenecek ecrimisil yönünden davacının payına tekavül eden miktar oranında davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
El atmanın önlenmesi davasında dava değerinin elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil veya tazminatın toplamından, elatmanın önlenmesi isteğinin yanında yıkım isteği de varsa dava değeri elatılan yerin değeri ile yıkımı istenilen yapı değerinin toplamından ibaret olacağı-
Çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi davasında davacı, hakkında kabul kararı verilen taşınmaz yanında başka bir parsel için de dava açtığı halde, mahkemece bu parsel hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması, buna bağlantılı olarak da yargılama giderleri yönünden orantı kurulmaması ve avukatlık ücreti gerekeceği gözetilmeksizin yazılı olduğu üzere karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-