TÜRK MEDENİ KANUNU > - Aile Hukuku > - EVLİLİK HUKUKU > - BOŞANMA > - C. Karar > - V. Boşanmada tazminat ve nafaka > Madde 176 - 3. Tazminat ve nafakanın ödenme biçimi
Madde Listesi Madde 176 - 3. Tazminat ve nafakanın ödenme biçimi
Nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakasının TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmasının ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan dengenin korunmasının gerekeceği-
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK'in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında takdir edilen miktarın çok olup, TMK 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmadığı, mahkemece, endekse göre uygun bir miktarda nafaka artışına karar verilmesinin gerekeceği-
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK'in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında takdir edilen miktar çok olup, TMK 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmadığı, mahkemece, endekse göre uygun bir miktarda nafaka artışına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasının bozmayı gerektirdiği-
Nafaka alacaklısı kadının evlenme olmadan da fiilen evliymiş gibi yaşaması da nafakanın kaldırılması için yeterli sebep olduğu gözetilmeden yalnızca davalının resmi nikah yapmadığı gerekçesiyle davanın reddinin doğru olmadığı-
Dava tarihi itibariyle kaldırılması istenen nafakanın tedbir nafakası olduğu, zira, boşanma ilamının henüz kesinleşmemiş durumda olduğu, bu nedenle mahkemece, istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin şartların gerçekleştiğinden bahisle istemin kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
"Asgari ücretle çalışılmakta bulunulması"nın yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmeyeceği-
HUMK’nun 74. Maddesi gereğince, taleple bağlılık ilkesi göz önüne alındığında, davacının talebinin nafaka borcu nedeni ile davacı aleyhine yapılan takipten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin iptaline karar verilmesi olduğu halde, davalı lehine hükmolunan nafakanın kaldırılmasına da karar verilmesinin doğru görülmediği-
Boşanma davasından sonra davacının gelirinin azaldığı, davalının ise anne ve babasının ölümü üzerine ihtiyaçlarını karşılayacak oranda bir gelire sahip olduğu anlaşılmakla hakkaniyet uyarınca yoksulluk nafakasının uygun bir miktara indirilmesine karar verilmesinin gerekeceği-
Gerçekleşen bu sosyal ve ekonomik durumları, davalının ayrıca iştirak nafakası ödemesi, yoksulluk nafakasının niteliği ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında takdir edilen yoksulluk nafakası miktarının çok olup, TMK’nun 4. Maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmadığı-