Anlaşmalı boşanma davasında davacının yoksulluk nafakasına ilişkin feragati sözkonusu olmadığı gibi, yoksulluk nafakası talebinin reddine ilişkin hüküm de bulunmadığından, davacının yoksulluk nafakası talebinin yerinde olup olmadığı değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakasının TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında artırılması ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan dengenin korunması gerekeceği-
Davacı vekilinin vekaletnamesinde açık bir feragat yetkisi bulunmadığından davadan feragatin geçerli olmadığı, davacı asil tarafından sunulan dilekçede protokol dışındaki hususlarda davadan vazgeçildiği belirtildiğinden, protokol gereğince belirlenen nafaka miktarının hüküm altına alınması gerekeceği-
Feragatın yasa gereği açık, kesin ve koşulsuz olması, tam bir rızaya dayanmasının asıl olduğu ve davacının beyanından onun gerçek amacının haktan feragat etmek olduğunun açıkça anlaşılması gerektiği; mahkeme tarafından davacının iradesi (yanlış olarak) feragat şeklinde yorumlanarak karar verilmişse de davacının belirtilen hususları içeren bir feragatının bulunmadığı-
Kadının rızası dışında facebooktan alınan ve delil olarak dosyaya sunulan fotoğrafların yasal delil olarak değeri tartışılıp değerlendirilmeksizin hükme dayanak alınmasının doğru bulunmadığı-
Boşanmadan sonra asgari ücret karşılığı işe giren davacının, çalıştığı işyerinde vasıfsız işçi olması nedeniyle çeşitli zorluklar ile karşılaştığı bu nedenle bir yıl kadar çalıştıktan sonra işinden ayrılmak zorunda kaldığı, sonrasında ise yanlarında kalmakta olduğu ailesinin (dul olması sebebiyle) çalışmasını engellediği tanık beyanları ile sabit olduğundan, aldığı nafaka ile geçinmesi mümkün olmayan davacının, çalışma olgusunun da süreklilik arzetmediği gözönüne alındığında, yoksulluk halinin devam ettiğinin kabulü gerekeceği-
Yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin davada; tarafların ekonomik durumlarının ilgili kurumlardan araştırılarak soruşturulması, resmi belgeler istenilerek değerlendirilmesi; davacının azalan geliri ile davalının elde ettiği gelirin kıyaslanarak; davalının yoksulluğu tamamen sona ermese de takdir edilen yoksulluk nafakasından hakkaniyete uygun olan bir miktarda indirim yapılması gerekeceği-
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK.'in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında takdir edilen yoksulluk nafakası miktarının yüksek olduğu-
Nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı-
Yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekeceği-