TMK.’nun 176. maddesine göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekeceği-
Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmediğinden; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, yoksulluk nafakasının TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekeceği-
Kendisini vekille temsil ettiren davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması davası kabul edilmiş ise, lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği-
Kadının başka biriyle karı koca hayatı yaşadığı, düzenli ve sabit bir gelirinin olduğu kanıtlanamamış ise, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddedilmesi gerektiği-
Davacı koca eşi davalı kadının hastalığıyla ilgilenmediği ve istemediğini beyan ettiğinden; Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi koşulları oluşmakla, kadın yararına uygun manevi tazminat takdiri gerekeceği- Kadının yoksulluk nafakası ve iştirak nafakalarının gelecek yıllardaki artış oranının belirlenmesi yönündeki açık talebine rağmen, aylık olarak ödenmesine karar verilen nafakaların gelecek yıllardaki artışı hakkında da hüküm kurulması gerekeceği-
Yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin davada, davalının geliri yoksulluğu ortadan kaldırmayıp,bu durumun sadece nafaka miktarının tayininde nazara alınması gerekeceği-
Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu-
Kadın, aylık ırat biçiminde ödenmesine karar verilen yoksulluk nafakasının gelecek yıllarda ne miktar ödeneceğinin karara bağlanmasını da istemiş olduğundan(TMK.m.176/son); bu talep hakkında bir hüküm kurulmasının gerekeceği-
Boşanmaya sebep olan olaylarda davalı tamamen kusurlu olduğundan, Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilerek daha uygun maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği-