İcra takibinen sonra açılan menfi tespit davasında; somut olay bakımından, davacı tarafından yapılan şikayet üzerine savcılık tarafından soruşturmanın başlatıldığı, anılan dosyanın halen derdest olduğu, senetlerde alacaklı görünen kişinin kollukta verdiği ifadesinde, senetlerde borçlu olarak görünen şahsı tanımadığını, bu şahsı ilk kez bugün iş yerine gelmesi sonucu tanıdığını, bu şahıs ile herhangi bir alış verişi olmadığını, bu şahıstan herhangi bir alacağı olmadığını ve hatta senetlerin yanında doldurulmadığını beyan etmiş olup, iddia, senet fotokopileri ve senet alacaklısı davalının kolluk ifadesi birlikte değerlendirildiğinde HMK'nın 389 vd. maddeleri nazara alarak takibin tedbiren durdurulmasına karar verilmesi gerektiği- Davacının İİK.'nın 72/3 maddesindeki hüküm nedeniyle meydana gelecek zararın sonuçlarına katlanmak zorunda bırakılmasının davacı üzerinde ağır bir yüke sebep olacağı, davacının katlanmak zorunda kaldığı külfetin hedeflenen meşru amaçlarla orantısız olduğu, dolayısıyla müdahalenin ölçülü olmadığından bu durumla; Anayasa'nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ve Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği- Tüm bu anlatılanlar neticesinde, davacının takibin durdurulması talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği-

Dörtyol 3. Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)'nin 2020/184 esas sayılı ara kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istin ...