Tapulu taşınmazların intikallerinde, huzur ve güveni koruma, toplum düzenini sağlama uğruna, tapu kaydında ismi geçmeyen ama asıl malik olanın hakkı feda edildiğinden iktisapta bulunan kişinin, iyi niyetli olup olmadığının tam olarak tespiti büyük önem taşıdığı ve bu nedenle yüzeysel ve şekilci bir araştırmanın yeterli olmayacağı- Kötüniyet iddiasının def'i değil itiraz olduğu, iddia ve müdafaanın genişletilmesi yasağına tabii olmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve mahkemece kendiliğinden (resen) nazara alınacağı ilkelerinin 8.11.1991 tarih 1990/4 esas 1991/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında kabul edildiği ve bilimsel görüşlerde aynı doğrultuda geliştiği- Elbirliği (iştirak) halinde mülkiyette ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu, şayet yasa veya elbirliği (iştirak) halinde mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse, ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların (iştirakçilerin) oybirliğiyle karar almaları ve birlikte hareket etmeleri zorunluluğu olduğu, ancak, bu durumun uygulamada kısmen yumuşatıldığı ve bir ortağın tek başına dava açabileceği, ne var ki, davaya devam edebilmesi için öteki ortakların olurlarının alınması veya miras şirketine atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerektiğinin içtihadı birleştirme kararı ile kabul edildiği-

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleştirilen davaların reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar ... ve ... vekili ile davacı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli te ...