İçerik Akışı
Kambiyo takibi- İmzaya itiraz- İcra mahkemesinde ve ticaret mahkemesinde farklı sonuca ulaşan bilirkişi raporları-
Grafolojik ve grafometrik metotlar uygulanmadığı, imzanın hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduğu fotoğraf ya da diğer uygun görüntü teknikleriyle desteklemeyen, sadece incelemeye konu imza örnekleri ile mukayeseye esas imzalar büyütülmekle yetinen, ulaşılan sonucun maddi dayanakları denetime elverişli şekilde ortaya konulmadığı bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulamayacağı-
Mühlet kararından sonra kira takibi-
Konkordato- İhtiyati tedbir- İşletme gideri- Mühlet kararından sonra kira takibi- İtirazının kaldırılması- Tahliye-
Sıra cetveli- Üçüncü kişi nezdinde doğacak (beklenen) alacakların haczi-
Doğması muhtemel alacakları için İİK. 89 uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilebileceği, bu alacakların haciz tezkeresi yazılması suretiyle haczinin mümkün olmadığı- İİK. 89’a göre düzenlenen ihbarnameyi alan üçüncü kişi bakanlık ile borçlu arasında süregelen ticari ilişki bulunduğu sabit olup, üçüncü kişi cevabında, "derdest alacak davası nedeniyle ileride alacak tahakkuk etmesi halinde şikayetçi haczinin de ilk haczi koyan icra müdürlüğüne bildirileceğini" belirttiğinden, şikayetçi tarafça paylaşıma konu bedel üzerine konulmuş geçerli bir haczin bulunduğunun kabulü ile sıra cetvelin ilişkin şikayetin incelenmesi gerektiği-
Teslim yeri- Teslim alma ve malın sevkiyatı- Peşinatın iadesinin talep edilememesi- Suriye’deki iç savaş- Mücbir sebep-
Teslim yeri gösterilmediğinden ve teslim alma ve malın sevkiyatını sağlama edimi de davacı alıcıya yüklendiğinden, teslimin satıcının adresi olan Türkiye'de yapılması gerektiği- "...120 gün içerisinde mal sevkiyatı alıcı tarafından gerçekleştirilmezse, peşinat olarak ödenen 75.000 USD'nin satıcıya gelir olarak kaydedilececeği ve alıcının paranın geri ödenmesini talep edemeyeceği” şeklindeki hüküm ve sözleşmenin iç savaş Halep’te sürerken taraflar arasında imzalandığı gözetildiğinde, Suriye’deki iç savaş nedeniyle davacının davalıya ödediği bedeli mücbir sebebe dayalı olarak talep edemeyeceği- "İç savaşın önceleri bastırılabilecek seviyedeyken ülkenin bir çok yerine sıçrayıp kontrolden çıktığı, mücbir sebep hâllerinden biri olan iç savaş nedeniyle davacı tarafın protokol nedeniyle ödemiş olduğu bedelin iadesine karar verilmesi gerektiği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
Teminat senedi- Senedin sözleşmeye dayalı olarak verilmesi- Senedin mücerretlik vasfı- Kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödeme vaadi- Mutlak def’i-
Takibe dayanak senedin arka yüzünde bulunan "Teminat senedidir. Sözleşme ekidir” ibaresiyle, senedin sözleşmeye dayalı olarak verildiği senet üzerinden anlaşıldığından, senedin mücerretlik vasfının ortadan kalktığı ve kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini içermediği- Belirtilen ibareden sonra senedi ciro ile alan alacaklı cirantaya karşı, senedin kambiyo vasfında olmadığının mutlak def’î olarak ileri sürülebileceği- Alt taşeron sözleşmesinin tarihi ile senedin düzenleme tarihi ve sözleşme maddesinde belirtilen bedel ile senedin bedeli aynı olduğundan, kayıtsız şartsız borç ikrarından bahsedilemeyeceği- Alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapılamayacağı, İİK. 170/a uyarınca takibin iptali gerektiği- "Senedin arka yüzünde bulunan kayıtta hangi sözleşmenin eki olduğunun belirtilmediği, senetteki bu kayıt ile sözleşmenin bağlantısının kurulamadığı" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Takip dışı 3. kişi haciz tehdidi altında yaptığı ödemeyi kimden, nasıl geri ister?
Asıl borçluyla ilgisi bulunmayan davacının, kendi adresinde haciz tehdidi altında, ihtirazî kayıtla ödeme yapması halinde, davacının ödenen paranın iadesi için açtığı davanın "sebepsiz zenginleşmeye" dayalı olduğunun kabulü gerektiği- Davacının istemi, "kendisinden haksız şekilde tahsil edilerek davalı alacaklının mal varlığına giren paranın iadesi" olduğuna göre, muhatabın da davalı alacaklı olduğu- Davacının, borcu ödeme kabiliyetinin olup olmadığı belirsiz takip borçlusuna dava açmaya zorlanamayacağı-
Haksız azil- Avukatlık Kanunu m. 164/4 çerçevesinde vekâlet ücreti alacağı- Belirsiz alacak davası-
Haksız azledilen davacı avukatın Avukatlık Kanunu m. 164/4 çerçevesinde vekâlet ücreti alacağının tahsilini istediği eldeki davanın belirsiz alacak davası niteliğinde olduğu ve bu nedenle dava değerini arttıran talep dilekçesindeki alacak miktarı yönünden zamanaşımının işlemeyeceği- "Vekâlet ücreti talebine konu tapu iptal ve tescil davasının değerinin belli olduğu, bu değer üzerinden önce 164/4 uyarınca %20 oranında vekâlet ücreti hesaplayarak davalıya iki ayrı ihtar gönderen davacının sonra fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğunu belirterek yüzde onu üzerinden hesapladığı tutar üzerinden icra takibi başlattığı gözetildiğinde, artık söz konusu ücret iddiasını HMK. m. 107. maddesi çerçevesinde talep edilemeyeceği, aksini kabulü halinde, mahkemenin takdir hakkını kullandığı her davanın belirsiz alacak davası olarak sayılabileceği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Serbest bölgelerde çalışan işçilerin ücretleri- Gelir vergisi istisna uygulaması-
İşveren ile işyerinde işçiler arasında düzenlenen iş sözleşmelerinde ücretin net miktar üzerinden kararlaştırılması nedeniyle tüm vergi ve yasal yükümlülüklerin işveren tarafından karşılanacağı ve işçinin ücretinde azalma olmayacağı, gelir vergisinin de işverenin uhdesinde kalacağı, işçi-işveren ilişkisinde gelir vergisi istisna uygulamasının bir etkisinin bulunmadığı- 3218 s. Kanun’un geçici 3. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde belirtilen şartların gerçekleşmesi durumunda, serbest bölgelerde çalışan işçilerin ücretlerinden kesilen ve tahakkuk eden gelir vergisinin terkin edilmesi üzerine hak sahipliğinin işverene ait olduğu-
İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi- Satış isteme süresi- İhalenin feshi- Kamu düzeni-
İhalenin feshi şikayetinde süresinde satış istenmediğinin re'sen gözetilemeyeceği-
TBK 19'a dayalı iptal davasında tazminat talebi-
Muvazaa (TBK 19) hukuksal nedenine dayalı iptal davasına konu taşınmazın davalı üçüncü kişi tarafından da elden çıkarılması ve davacının tazminat talebinde bulunması halinde, davacının talebinin haksız fiil niteliğindeki eylem nedeniyle uğranılan zararın tazminini de kapsadığının kabulü ile bu doğrultuda değerlendirilme yapılması gerektiği-