Murisin vasiyetnamesinin düzenlenmesi sırasında hukuki ehliyetinin tespitinin uzmanlık gerektireceği, somut uyuşmazlıkta ; mahkemece bozma ilamına uyulması yönünde karar alınmasına rağmen bozma gerekleri doğrultusunda dosyanın Adli Tıbba gönderilerek murisin vasiyet tanzim tarihi itibariyle hukuki işlem yapabilme yeteneğine haiz olup olmadığı konusunda rapor aldırılarak sonucu dairesinde hüküm tesis gerekirken, bozma ilamından sonra elde edilen murisin sağlık durumu ile ilgili başka bir delil bulunmadığından bahisle bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmeksizin ve murisin vasiyet tarihi itibariyle hukuki işlem yeteneğine haiz olup olmadığı noktasında Adli Tıptan rapor aldırılmaksızın eksik incelemeye dayalı hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Esasa ilişkin iptal sebepleri yanında şekle ilişkin iptal sebepleri de ileri sürülerek, vasiyetnamenin iptali istenebileceği- Vasiyetnamenin iptali davasında davalı sıfatının, iptali istenen vasiyetnameden menfaatler elde eden kişiler (yasal mirasçılar, atanmış mirasçılar, varsa vasiyetnamenin yerine getirme görevlisi) olacağı-
Mahkemenin murisin intifa hakkının ölümü ile son bulduğu, muris tarafından davalıya vasiyet edilebilecek her hangi bir hak olmadığı şeklindeki iptal sebebi olarak kabul ettiği hal, TMK.'nın 557. maddesinde sayılan iptal sebeplerinden olmadığı, hal böyle olunca mahkemece, davacının dava dilekçesinde iptal sebebi olarak belirttiği, murisin işlem tarihinde fiil ehliyetinin bulunmadığı, murisin baskı ve zorlama altında vasiyetname düzenlendiği, vasiyetnamenin yasal şekil şartlarını taşımadığı hususları araştırılarak sonucu dairesinde hüküm tesisi gerektiği-
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkis ve alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davaya konu alacağın davalı L. K.'dan talep edilmesine ve mahkemece de istem gibi alacağın bu davalıdan tahsiline karar verilmiş olmasına rağmen, hüküm altına alınan alacak üzerinden hesaplanan ve yargılama giderlerine dahil olan vekalet ücretinden, davalı N. Ö. mirasçıları olan dahili davalıların da sorumlu tutulmuş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Vasiyetnamenin düzenlendiği sırada miras bırakanın tasarruf ehliyetinin bulunup bulunmadığının tespiti için alınan Adli Tıp Raporu ile, sağlık kurulu raporu arasında çelişki bulunduğu, çelişkinin giderilmesi amacıyla murisin vasiyetnamenin düzenlediği tarih itibariyle hukuki işlem ehliyetine sahip olup olmadığı konusunda Adli Tıp Genel Kurulundan rapor alınarak, yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Davacı taraf vasiyetnamenin iptaline ilişkin istemini, şekil şartı eksikliği yanında, murisin davalılarca baskı altına alındığı, eş söyleyiş ile murisin iradesinin sakatlanmış olduğu iddiasına da dayandırdığı, buna karşın mahkemece davacının bu iddiasına ilişkin olarak inceleme ve araştırma yapılmadığı, gerekçeli kararda bu hususa değinilmediği, o halde mahkemece, irade fesadı yönünden dosyadaki deliller değerlendirilip, hangisine üstünlük tanındığı belirtilerek gerekçelendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerektiği-
El yazılı vasiyetnameye ilişkin yazı ve imzanın murise ait olmadığı konusunda iddia bulunmasına rağmen mahkemece bu hususta inceleme yapılmadığı, hal böyle olunca mahkemece; iptali istenen el yazılı vasiyetname ile yöntemince toplanmış karşılaştırmaya esas olabilecek nitelikteki diğer belgeler üzerinde, bilirkişi incelemesi yaptırılması ve hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği-
Murisin vasiyetnameyi düzenlediği tarihten sonra eşinin vefat ettiği, ancak evli olduğu halde, vasiyetnamede "yeni eşim" ibaresi kullanılarak vasiyetnamenin ahlaka aykırı amaçla düzenlendiği, iptal sebepleri arasında olduğunun değerlendirilerek, davanın kabulü ile vasiyetnamenin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Dava konusu el yazılı vasiyetnameye muris tarafından "Bu vasiyetim eşimin evlenmemesi şartı ile geçerlidir" şeklinde bir şart konulduğu, muris tarafından vasiyetnameye konulan bu şart, bir kişinin en temel haklarından olan evlenme hakkına bir sınır getirmesi nedeni ile, hukuka aykırı şart kapsamında olduğundan yapılan vasiyetnamenin geçerliliğini yitirdiği-
Davaya konu vasiyetname, baştan itibaren aynı resmi görevli tarafından düzenlenmemesi nedeniyle iptal edilmiş olup, davalıların, davacının vasiyetnamenin iptali neticesinde uğradığı zararı tazminle yükümlü olduğu; mahkemece davacının, vasiyetnamenin iptali neticesinde, murisin terekesinin tamamı üzerinde yasal miras payı olan 1/4 oranında hak sahibi olduğu göz önünde bulundurularak, terekenin tamamının değerinin belirlenmesi, ardından da, davacının vasiyetnamenin iptali sebebiyle terekedeki diğer malvarlıklarından elde ettiği kazancın, vasiyetnamenin iptali nedeniyle uğradığı zarardan indirilmesi suretiyle net zararının hesaplanması ve ulaşılacak bu miktarın davalılardan tahsiline karar verilmesi gerektiği-