İ.lı işlemlerin, inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere malvarlığı kapsamındaki bir şey veya hakkını, inanılana devretmesi ve inanılanın da inanç anlaşmasındaki koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içeren işlemler olduğu- İ.lı bir işlem ile inananın, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana kazandırıcı bir işlemle devretmekte ancak borçlandırıcı bir sözleşme ile de onu bazı yükümlülükler altına soktuğu-
Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerekeceği, davacının sübjektif ve aşırı duyarlılığı ile değil, objektif her normal insanın duyarlılığına göre elatmaya katlanıp katlanamayacağının araştırılması; sonuçta katlanılabilir, hoşgörü sınırlarını aşan bir zarar veya elatmanın varlığı tespit edildiği takdirde mülkiyet hakkının taşkın olarak kullanıldığı sonucuna varılması gerekeceği-
İdare mahkemesi tarafından verilen imar uygulamasının iptaline ilişkin kararın kesinleşmesiyle bu idari işlemle oluşmuş tüm uygulamalar iptal edilmiş sayılacağından, sicil kayıtlarının iptal edilen uygulama öncesine getirilmesi gerektiği-
Taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse hata esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşmenin bağlayıcı sayılmaması gerekeceği-
Davacı taşınmazı yükleniciden temlik almış, ancak yüklenici davada taraf olmadığından, arsa maliki ile yüklenici arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunması nedeniyle inceleme ve araştırmanın yüklenicinin de taraf olduğu bir davada yapılması gerekeceği-
Tapu iptal ve tescil istekli davada dava açma iradesinin iktisabın kötüniyete dayalı olduğu ididasını da taşıdığı ve kötüniyet iddiasının hukuki mahiyeti itibariyle itiraz niteliğinde bulunduğu ve bu nedenle de yargılama sona erinceye kadar iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağına tabi olmadan her zaman ileri sürülebileceği- Taşınmaz ile ilgili pek çok hukuki ihtilaf bulunduğu, bunlarla ilgili bir kısım haberlerin basına da yansıdığı gözetildiğinde, çok büyük olmayan ilçede dava konusu taşınmazın ihtilaflı olduğunun bilinmemesinin hayatın olağan akışına ters düştüğü, dolayısıyla davalının iktisabının iyiniyetli olmadığı- İhale sonucunda taşınmaz mülkiyetinin davacıya geçtiği-
Ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkin davada, taşınmaz davalı adına kayıtlı olmayıp bu parselle ilgili dava esastan reddedilmediğinden maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Davalı adına oluşan sicil kaydının hukuki mesnedi, ihale olup; bu da iptal edildiğinden, ihalenin iptali ile sicilin hukuki dayanaktan yoksun kalacağı ve TMK'nun 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği-
Taşınmazda kat mülkiyeti kurulurken bodrum katta bulunan depo vasfında ve ortak alan olması gereken bölümün belgelerde tahrifat yapılmak suretiyle arsa payı verilerek ayrı bir bağımsız bölüm numarası ile tapuya tescil edilmesi halinde yapılan tescilin yolsuz tescil hükmünde olacağı ve tapunun iptaline karar verileceği-
Ketmi vereseye dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin açılan davada, davacı tarafa Hazine'nin de hasım gösterildiği mirasçılık belgesinin iptali davası açmak üzere süre verilmesi gerektiği-