Adli Tıp Kurumu Başkanlığı ve Kriminal raporunda davaya konu 08.01.1998 tanzim tarihli 5400 DM bedelli bononun vade tarihine “1. Gününe” 15.02.1998 tanzim tarihli 10.500 DM bedelli bononun vade tarihine ise “ 1. Günü” yazılarının ilave edildiğinin belirlendiği, bonolardaki “10. Ay 1. Günü 2006 yılı 1. Gününe müsaade ediyorum” şeklindeki vadelerin TTK ‘nun 688. Maddesinde belirtilen geçerli bir vadeyi içermemekte olduğu, vadenin geçerli olmamasından dolayı TTK’nun 689/2. Maddesi gereğince takibe konu edilen bonoları “görüldüğünde ödenecek bono”olarak kabul etmek gerektiği, bu durumda bonoların muaccel hale gelmelerinin “görülmeleri” şartına bağlandığı, bu tür bonolarda zamanaşımının senedi tanzim eden keşidecinin bono üzerine yazacağı tarihli ve imzalı “görülmüştür” kaydından itibaren işlemeye başlayacağı, TTK’nun 605. Maddesi gereğince bu tarihten itibaren 1 yıllık süre içerisinde bononun ödenmesinin gerektiği, bu nedenle zamanaşımının henüz işlemeye başlamadığı, davacının bonolardaki imzasını inkar etmediği, gerekçesiyle davanın ve davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Gerek davalının hesabına para yatırıldığını gösteren dekont asıllarının davacının elinde bulunması, gerekse de 66.000,00-TL.'lik işlemle ilgili banka hesap hareketlerine göre bu miktar paranın davacı hesabından çekildikten 15 saniye sonra davalının hesabına aktarılmış olmasının söz konusu dekontlardaki paraların davacı tarafından davalı hesabına yatırıldığını açıkça gösterdiği, davalı tarafın ise başka bir hukuki ilişki dolayısıyla söz konusu ödemelerin yapıldığını ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilerek icra takibine konu bono nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine ve haksız ve kötüniyetli olarak icra takibi yapan davalının %40 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Takip konusu senet metninde “bedeli malen ahzolunmuştur” kaydı bulunduğu, bu kaydın senedin teslim alınan mal karşılığında düzenlendiğine karine olduğu, malen kaydı taşıyan bonoya karşı menfi tespit davası açan davacının mal almadığını usulüne uygun delillerle kanıtlayamamış olmasına göre davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Abone olan davacının abone sözleşmesini iptal ettirmediği sürece kullanılan elektrik bedelinden sorumlu olduğu, kaçak elektrik kullanma fiili haksız fiil olup bedelin geç ödenmesinden dolayı sadece yasal faiz istenebileceği, ayrıca gecikme cezası ve bunun KDV'sinin talep edilemeyeceği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu bononun sonradan anlaşmaya aykırı doldurulduğu yönündeki iddianın yazılı delille kanıtlanması gereceği-
Davacının alınan raporu ile senet keşide tarihinde kısıtlılığını gerektiren bir ruhsal hastalığının bulunmadığının saptandığı ihtiyati tedbir nedeniyle davalının alacağının geç aldığı gerekçesiyle davanın reddine, hesaplanan 2.440 TL kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki birleşen menfi tespit davaları-
Mahkemece Bolu 1.İcra Hukuk Mahkemesinin 2007/175 2008/139 E.K.sayılı dava dosyasındaki Adli Tıp Kurumu Raporunu esas alarak ve bedelsizlik iddiası bakımından da davalılara teklif edilen yemin eda edilmesi suretiyle hüküm tesis edilmiş ise de, davacı yanın imzaya yönelik talepleri bakımından yeni bir inceleme yaptırılıp varılacak uygun sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dar yetkili İcra Hukuk Mahkemesinde alınan rapora itibar edilip yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülemeyeceği-
Hüküm ile gerekçe arasındaki borçlu olunan miktar yönünden oluşan çelişki nedeniyle HMK' nun 294 ve 297 maddeleri uyarınca hükmün bozulması gerekeceği-
Kambiyo senetleri sebepten mücerret borç senetleri olup, kambiyo senedinin ticari defterlere kaydedilmemiş olması senette mündemiç alacağın talep edilebilmesine engel teşkil etmez. Senede karşı ileri sürülen iddiaların yazılı delille ispatı gerekeceği-