Dava dışı lehtarın davaya konu çekten dolayı imzasının sahte olduğu iddiasıyla açılan menfi tespit davasında, imzası hakkında ihtilaf olmasa da keşidecinin imzaların istiklali ilkesi gereğince sorumlu tutulması gerekeceği-
Bononun bedelsiz kaldığı iddiası davacı tarafça yazılı delillerle kanıtlanamadığından, açılan menfi tespit davasının reddine karar verileceği-
Alacaklının takipten önce tahsil ettiği bedeli mahsup etmeksizin takibe girişmesi halinde kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Sahtelik iddiasıyla ilgili olarak imza incelemesine esas olacak belgelerin toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmadan karar verilemeyeceği-
Kesin nitelikli kararların temyiz istemlerine ilişkin Yargıtay tarafından da karar verilebileceği-
Okuryazar olmayan, farkında olmadan bonoyu kefil sıfatıyla imzalayan davacının bu bonodan dolayı borçlu olmadığını kanıtlayamadığı, açılan menfi tespit davasının reddi gerekeceği-
Mahkemenin ön inceleme aşamasında nihai karar verebilmesi için dava şartlarından birinin bulunmaması, ilk itirazların yerinde olması, hak düşürücü sürenin geçmiş olması veya zamanaşımı def’inin dinlenebilir olması gerekeceği bu sebepler dışında işin esasına girilerek delillerin değerlendirilmesi sonucu bir karar verilecekse tahkikat aşamasına geçilmesi gerekeceği-
Ödeme dekontlarının bono tanzim tarihinden sonraya ait olması halinde, davalının ödemenin başka bir hukuki ilişki sebebiyle yapıldığı iddiasını kanıtlamadıkça dekontların bonoya ilişkin ödeme belgesi olduğunun kabul edilmesi gerekeceği-
Bilirkişi raporunun inceleme bölümüyle değerlendirme bölümü arasındaki çelişki giderilmeden menfi tespit davası hakkında karar verilemeyeceği-
Dava, bonodan dolayı menfi tespit istemine ilişkin olup H.M.K.nın 201 ( H.U.M.K.md.290 ) maddesi uyarınca senede karşı ileri sürülebilecek her türlü iddianın senetle ispat zorunluluğu olması gerekeceği-
