Açılan menfi tespit davasında harcın yatırılması gerekeceği, harcın yatırılmaması halinde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi, işlemden kaldırılan dosyadaki eksik harcın 3 ay içinde tamamlanması halinde de davaya devam edileceği-
Taraflar arasındaki menfi tespit davasında, davacının istemi borçlu olmadığının tespitine ilişkin olduğu halde, kararda davacının borçlu bulunduğu tutar saptanıp borçluluğunun tespitine dair olumlu tespit şeklinde hüküm kurulduğu, mahkemece talebe uygun ve onun neticelerini kapsayacak şekilde olumsuz tespit biçiminde hüküm kurulması gerekeceği-
Davalının alacaklı olduğu miktar yazılı olduğu halde hükmün sonuç kısmında davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verildiği, kararın bu şekilde yazımı ile, gerekçe kısmında borç miktarının bulunduğu tespit edildiği belirtilmiş iken hükmün sonuç kısmında borç olmadığının tespiti yazılarak çelişki yaratıldığı-
Dava konusu icra dosyasında takibe konu edilen senetlerin, davacı kefil ile davalı kiraya veren arasında takibe konu olan diğer takip dosyası üzerinden ibralaştıkları, bu ibralaşmanın dava konusu senetler ile aynı olmadığı, takibe konu senetleri takip eden vadeleri farklı senetler olup, ibra senedi davaya konu takipteki senetleri kapsamadığı -
Çeke ciro yoluyla hamil olan asli müdahil H. A. yönünden davacının borçsuzluğuna karar verilebilmesi için öncelikle bu şahsa karşı açılmış bir dava bulunmasının ve şahsın çeki kötüniyetli olarak iktisap ettiğinin iddia ve ispat edilmesinin gerekeceği-
Davalı bankanın, teminat mektubu bedelinin ödenmesi istenildiğinde bedeli ödemekle yükümlü bulunduğundan ve somut olayda bedeli de ödemiş olduğundan rücu hakkını kullanarak ödediği bedeli teminat mektubu düzenlenmesini isteyen kredi müşterisi olan davacı şirketten istemekte haklı olduğu-
Ceza dosyasında verilebilecek mahkumiyet hükmünün kesinleşmesi halinde bu durum menfi tespit davasını da etkileyebileceğinden ceza davasının sonucunun beklenip, bir hüküm kurulması gerekeceği-
Kısıtlının, tüm hukuki işlemlerinde vasisi tarafından temsil edilmesinin zorunlu olduğu, duruşma davetiyesinin kısıtlıyı temsilen vasisine tebliğ edilmesi gerekeceği, fiil ehliyetine ilişkin bu durumun, mahkemece vasiye tebligat yapılarak taraf teşkilinin sağlanması ve bundan sonra işin esası hakkında hüküm kurulması gerekeceği-
Takibin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yer veya davalı alacaklının ikametgahı mahkemesinin davaya bakmaya yetkili olduğu-
Tasarrufun iptali davasının görülebilirlik şartlarından birisinin "alacağın varlığı" diğer söyleyişle "tasarrufta bulunan kişinin borçlu olması" bir diğeri de "alacağın aciz vesikasına bağlanmış olması" olduğu; bu özelliği nedeniyle aciz nedenine dayalı tasarrufun iptali davasında davalı 3. kişinin "aciz belgesine dayanan alacağın gerçekte olmadığını" iddia ve ispat edebileceği, çünkü bunun dava şartlarından olduğu, eğer tasarrufta bulunanın, alacaklıya gerçek bir borcu olmadığı iddia ediliyorsa, bu durumda tasarruf sahibinin "borçlu sıfatı"nın çözümlenmesi gerektiği, bu nedenledir ki 3. kişi davalının 'borcun gerçek olmadığı' iddiasının ve 'muvazaanın varlığı' yönündeki savunmasının mahkemece incelenmesi gerektiği, eğer gerçek bir borç yoksa alacak da söz konusu olmayacağından, iptal davasının dinlenmesinin mümkün olmayacağı, tasarrufun iptali davalarında alacaklıya, alacağını tahsil olanağı sağlanırken, bu alacaklının alacağının şeklen varlığını değil, gerçekliğinin amaçlandığının gözardı edilmemesi gerektiği- Tasarrufun iptali davalarında, mahkemece 'davalılar tarafından açıldığı bildirilen menfi tespit davasının sonucunun bekletici mesele yapılması' gerekeceği-