Borçlunun, şikayete konu taşınmazın bulunduğu yerde oturması zorunlu olmadığından, daha mütevazi semtlerde haline münasip meskenin değerinin bilirkişi marifeti ile tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- Borçlunun haline münasip ev alabileceği miktar, mahcuzun değerinden az ise, mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın hak sahiplerine ödenmesine, satışın, borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Taşınmazlar üzerinde üçüncü kişi lehine muhdesat şerhleri bulunduğundan, arsa üzerinde yer alan konutların (muhdesatın) mülkiyetinin arzın mülkiyetine tâbi olmadığı ve bu durumda meskeniyet iddiası ileri sürülen konutlar (binalar) borçluya ait olmadığından, borçlunun bu taşınmazlar ile ilgili meskeniyet şikayetinde bulunamayacağı-
Mahkemece, 5393 sayılı Kanun'un 15/son maddesi uyarınca haciz konulan paraların niteliği gereği haczi kabil olup olmadıklarının veya kamu hizmetinde fiilen kullanılıp kullanılmadıklarının, haciz konulan banka hesapları üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile tesbit edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, bozma kararından sonra yeniden yapılan yargılamada, şikayete konu haczedilen tüm hesaplar üzerinde Yargıtay denetimine imkan tanıyacak şekilde uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak, haczedilen paraların niteliklerinin belirlenmesi, hesapların havuz hesabı olduğunun saptanması halinde haczedilmezlik şikayetinin reddine, hesaplardaki paraların, vergi, resim, harç veya bu hükümde olmaları halinde ise haczedilemeyeceği gözetilerek şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun, muaccel olacak kredi borçlarının tahsili, için haciz ve mahsuba ilişkin olarak kredi sözleşmesinin düzenlenmesi sırasında verdiği muvafakatın geçersiz olacağı-
Katılma alacağı nedeniyle haciz konulan taşınmaz hakkında, borçlunun meskeniyet iddiasında bulunulamayacağı (İİK. mad. 82/12)-
Alacaklının, maaş haczinin durdurulması talebinin haczin kaldırılması istemi olarak kabul edileceği ve maaş haczi kalktıktan sonra tekrar maaş haczinin uygulanabilmesi için, borçlunun muvafakatinin bulunması gerekeceği-
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda; borçlunun haline münasip ev alabileceği tespit edilen 70.000,00 TL'nin, borçlunun ¼ hissesine düşen taşınmazın bedeli olan 85.008,288 TL den az olduğundan mahcuzun (borçlunun hissesinin) satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Şikayetin, bir başka icra dosyasındaki müdürlük kararı ile ilgili olduğu, "haciz kararı gereğince alacaklı olduğu dosyadan haczin konulduğu dosyaya para gönderilmemesi ve gönderilen paranın iadesinin istenilmesi yönündeki" talebinin icra müdürlüğünce reddi işlemine yönelik olduğu ve bu işleme karşı da alacaklının süresi içinde icra mahkemesine şikayette bulunduğu anlaşıldığından, mahkemece şikayet dilekçesi kapsamında işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Tasarrufun iptali davasında, taşınmaz üzerinde davacının alacaklı olduğu icra dosyasında haciz bulunmasına rağmen bu hacizi bilerek davalının taşınmazı devraldığı, her ne kadar davalı vekili tarafından davalı ...'in diğer davalıya ... icra dosyası ile borcu olduğu, bu nedenle taşınmazı devrettiğini iddia etmiş ise de, icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı olduğu icra dosyasında taşınmaz üzerinde haczinin bulunduğu, yapılan devir işlemi İİK 279/2 maddesinde belirtilen mutat bir ödeme vasıtası olmadığı, yapılan tasarruf işleminin muvazaalı olduğu kanaatine varıldığından davanın kabulüne karar verildiği-