Borçlunun hesabına 29.03.2013 tarihinde haciz konulduğu, haciz tarihi itibariyle 6111 sayılı Yasa'nın Geçici 2. maddesi iptal edildiğinden ve o tarih itibariyle yürürlükte olan 5999 sayılı Kanun'un Geçici 6. maddesine göre alacağın doğumuna sebep olan idare eyleminin 1983 yılından öncesine ait olduğuna ilişkin iddia ve bilgi bulunmadığından kamulaştırmasız el atmaya ilişkin eylemin 1983 yılından sonra olduğunun kabulünün gerekeceği, bu durumda, haciz tarihindeki uygulamaya göre, borçlu idarenin haczi kabil mal varlığı üzerine haciz konulmasının mümkün olduğu-
Borçlunun haline münasip evin haczedilemeyeceği, meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı; borçlunun ‘haciz’ anındaki ‘sosyal durumu’na ve borçlu ile aynı çatı altında yaşayan bakmakla yükümlü olduğu ‘aile’ bireylerinin ihtiyaçlarına göre belirleneceği, icra mahkemesince borçlunun haline münasip meskeni temin için gerekli bedelin bilirkişilere hesaplattırılması ve haczedilen yerin kıymeti fazla ise satılmasına karar verilmesi gerekeceği, ikamet için zorunlu öğeleri içeren (mütevazi) bir mesken dışındaki yerlerin, İİK. mad. 82/1-12’de öngörülen amaca aykırı olacağı-
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda asıl olan borcun ödenmesi olup, borçlunun daha mütevazi niteliklere sahip yerlerde haline münasip meskeni edinebileceği miktarın belirlenmemesinin doğru olmadığı-
Takip borçlusunun dayanak çeke yönelik zamanaşımı iddiasının bu durumda takibin kesinleşmesinden önceki devreye ilişkin olduğu, takip kesinleşmediğinden bu gibi hallerde, mahkemece İİK'nun 71. maddesi değil, 169/a maddesi koşullarında inceleme yapılmasının gerekeceği, bu durumda, itiraz hakkında İİK'nun 169/a maddesi uygulanması gerekip, anılan maddenin 5. fıkrasına göre; itirazın kabulü kararı ile takibin duracağı-
Davacı aynı zamanda avukat olmasına rağmen kendisinin taraf olduğu kira sözleşmesinden kaynaklı alacak nedeniyle takip borçlusu konumunda ise de avukatların zorunlu müdafi olarak girdikleri davalardan tarifeye göre vekalet ücret alacaklarının doğacağı,CMK'ndan kaynaklı vekalet ücreti alacaklarına haciz konulmasında yasaya aykırılık bulunmadığı-
İptal hükmünün Resmi Gazete'de yayımlanmasından 6 ay sonra yürürlüğe girecek olması Kanun Koyucuya Anayasa'ya uygun yeni yasa maddesi hazırlanması için verilmiş süre olup, bu süre iptal hükmünün uygulanmasını engellemeyeceğinden idarenin mal, hak ve alacaklarının haczedilebileceği-
Taşınmazın işyeri olarak kullanılmasının mesken niteliğine etkili olmayıp meskeniyet şikayeti için de borçlunun taşınmazda ikamet etmek zorunda olmadığı-
Haciz tarihi itibariyle 6111 sayılı Yasa'nın Geçici 2. maddesi iptal edildiğinden ve o tarih itibariyle yürürlükte olan 5999 sayılı Kanun'un Geçici 6.maddesine göre alacağın doğumuna sebep olan idare eyleminin 1983 yılından öncesine ait olduğuna ilişkin iddia ve bilgi bulunmadığından ve kamulaştırmasız el atmaya ilişkin eylem 1983 yılından sonra olduğundan; haciz tarihindeki uygulamaya göre, borçlu İdare'nin haczi kabil malvarlığı üzerine haciz konulmasının mümkün olduğu-