Alacaklı yabancı şirketin icra takibi için öngörülen yabancılık teminatının fahiş olduğunu ileri sürülerek teminat oranının indirilmesi için yaptığı şikayet üzerine, teminatın belirlenmesinde icra takibi nedeniyle karşı tarafın uğrayabileceği zararların da dikkate alınması gerektiğinden, mahkemece, yalnızca yargılama giderleri nazara alınarak teminat miktarının belirlenmesinin doğru olmadığı; şikayet konusu işlemde borçlulara atfı kabil bir kusur bulunmadığı halde aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Türkiye'de icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişilerin, yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorunda olduğu- Teminatın belirlenmesinde icra takibi nedeniyle karşı tarafın uğrayabileceği zararların da dikkate alınması gerektiğinden, mahkemece yalnızca yargılama giderleri nazara alınarak teminat miktarının belirlenmesinin hatalı olduğu- Şikayet konusu işlemde, borçlulara atfı kabil bir kusur bulunmadığı halde aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan ilamlı icra takibine karşı borçlunun asıl dosyada, "icra takibinin mükerrer olduğunu, ayrıca, takipte fahiş faiz oranı ve miktarının talep edildiğini" ileri sürdüğü, bilahare, adı geçen borçlunun alacaklıya karşı aynı takibe ilişkin icranın geri bırakılması istemiyle yaptığı başvuruyla ilgili eldeki asıl dosya ile birleştirme kararı verildiği, ancak mahkemece, sadece asıl dosya yönünden inceleme yapılarak şikayetin reddine karar verildiği görülmüş olup mahkemece, HMK. mad. 166 ve 297/2 uyarınca birleşen dosya hakkında da hüküm tesis edilmesi gerektiği-
Davacı müşterek malik tarafından ileri sürülen ihalenin feshi sebeplerinin gerekçeleriyle birlikte tek tek tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, ileri sürülen fesih nedenleri irdelenmeden ve gerekçelendirilmeden, hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Alacaklı tarafından ölü kişinin mirasçısı yerine ölü kişi hakkında takip yapılması, maddi hataya ve kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde ve dürüstlük kuralına da aykırı değil ise, alacaklının HMK'nun 124/3-4 maddesi uyarınca taraf değişikliği yapmak sureti ile bu yanlışlığın düzeltilmesinin mümkün olduğu-
İpotek akit tablosunun incelenmesinde kredi sözleşmesinin kefili olan kişinin kefalet borçlarının ipoteğin teminatı kapsamında olmadığı anlaşıldığından, asıl borçluyu takibe dahil edilip icra emri tebliğ ettirmesi için alacaklıya süre verilmesi gerektiği-
Şikayetçi üçüncü kişi, "taşınmazı üzerine konan haczin kaldırılması"nı da talep ettiğinden, anılan talep konusunda mahkemece herhangi bir değerlendirme yapılmadan karar verilmesinin HMK'nun 297. maddesi hükmüne aykırı olduğu-
İhale alıcısı şikayetçinin, ihale neticesinde satın aldığı taşınmazın KDV oranına yönelik şikayetinin icra mahkemesinde görülmesi gerektiği-
İcra takibine konu edilen aylar ile tahliyeye ilişkin icra mahkemesine sunulan dava dilekçesinde temerrüde konu edilen aylar arasındaki çelişkinin giderilmesi için, mahkemece davacı alacaklı tarafa dava dilekçesi açıklattırılarak takip konusu yapılan ayla ilgili temerrüd olgusunun belirlenmesi gerektiği-
"Haczedilen trafoların, taşınmazın mütemmim cüzü olduğu, taşınmaz üzerinde ipotek bulunması nedeniyle ipotek kapsamında bulunan trafonun, İcra İflas Kanunu'nun 83/c maddesi uyarınca taşınmazdan ayrı haczinin mümkün olmadığı" gerekçesiyle "trafolar üzerindeki haczin kaldırılması"na ilişkin başvurunun İİK’nun 83/c maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti olduğu- Bilirkişi incelemesi sonucu verilen raporda; şikayete konu trafoların, "taşınmazın mütemmim cüzü niteliğinde olduğun"a dair görüş bildirildiği anlaşıldığından, mahkemece İİK'nun 83/c maddesi gereğince mahcuzlar üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği, "İİK. mad. 82/2 uyarınca şikayette bulunulduğu"ndan bahisle bu madde çerçevesinde inceleme yapılarak şikayetin reddi yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-