İlk Derece Mahkemesince yargılama giderlerine harç katılarak 5510 sayılı Yasa'nın 36. maddesi uyarınca harçtan muaf olan davalı SGK'na harç yükletilmesi, yine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hüküm kurulurken 5510 sayılı Yasa'nın 36. maddesi uyarınca harçtan muaf olan davalı SGK'na istinaf harcı yükletilmesine karar verilmesi, hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği-
.......... Bankası A.Ş.'nin ............ İcra Müdürlüğünün ................ Esas sayılı takip dosyasına konu alacağını .............. Noterliğinin .......... tarih ve ........... yevmiye numaralı temlik sözleşmesi ile ...............’a devir ve temlik ettiği, ihale tarihinde takip alacaklısı olmadığı sabit olup tarafına husumet yöneltilemeyeceği gibi aleyhine vekalet ücreti takdir edilmesi ve harç ve yargılama giderlerine mahkum edilmesinin doğru olmadığı, o halde; İlk Derece Mahkemesince, ............. Bankası A.Ş. yönünden şikayetin pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken aleyhine vekalet ücreti, harç ve yargılama giderlerine hükmedilmesinin ve istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddinin isabetsiz olduğu-
12. HD. 28.09.2023 T. E: 4847, K: 5442
İlk Derece Mahkemesince davalı SGK'nın harçtan muaf oluşu karşısında, davacının yatırdığı tüm harçların iadesine karar verilmesi gerekirken davacı tarafın yatırdığı harçların yargılama giderlerine katılarak harç yükletilmesi ve Bölge Adliye Mahkemesince bu hususun gözden kaçırılması hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği-
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak hüküm kurulurken 6001 sayılı Yasa’nın 12. maddesi uyarınca harçtan muaf olan davacı T.C. Karayolları Genel Müdürlüğü'ne davalı tarafın yatırdığı istinaf başvuru harcının yargılama giderlerine katılarak harç yükletilmesi hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği-
12. HD. 18.09.2023 T. E: 4930, K: 5045
Kararında SGK'nın harçtan muaf olduğuna hükmeden Bölge Adliye Mahkemesince bu hususların gözden kaçırılması hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu hususların düzeltilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği-
İlamların infaz edilecek kısmının hüküm kısmı olup, bozularak tamamen ortadan kaldırılan bir karara dayanarak muhtıra gönderilmesinin yerinde olmadığı-
İcra memurunun muamelesine yönelik şikayete ilişkin davada, şikayete konu takip dosyasında ikinci karar tarihinden itibaren işlemiş faiz hesabının yapıldığı, söz konusu işlemin bu suretle usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşıldığından şikayetin kabulü ile ilk ilamda hükmedilen alacak kalemlerine ilk ilam tarihi ve temerrüt tarihinden itibaren, ikinci ilam ile arttırılan alacaklar yönünden ikinci ilam tarihinden itibaren artan miktara faiz hesabı yapılması gerektiği-
Borçlu ve davacı üçüncü kişi şirketin adreslerinin farklı olduğu, ödeme emrinin borçluya haciz adresinde tebliğ edilmediği, tüzel kişiliği farklı olan davacı üçüncü kişi ve borçlu arasında organik bağ kurulmaya çalışılmışsa da, borçlu şirket tarafından distribitörlüğü yapılan ürünlerin borçlunun faaliyeti sona erdirdikten sonra davacı üçüncü kişi şirket tarafından distribütörlüğünün yapılmasının ticari hayatın olağan akışına uygun olduğu, bunun organik bağın varlığa, şirketin devralındığına veya borçlunun faaliyetlerinin üçüncü kişi şirket eliyle yürüttüğüne delil olamayacağı- Davalı alacaklı "borçlu şirket yetkilisinin üçüncü kişi şirket çalışanı olduğunu, SGK kayıtlarının yalnızca iki yılı kapsadığını, BA-BS formlarının getirtilmesi, Gümrük Ticaret Bakanlığından hangi tarihte hangi şirketlerin .... ürünleri getirttiğinin sorulması, ortak çalışanların tespiti bakımından tüm firmaların önceki yıllara ait SGK kayıtlarının istenilmesi, banka hesap dökümlerinin istenilmesi gerektiğini, muvazaanın bu delillerle incelenmesi gerektiğini, mahkemenin tarafları ve konuları aynı olan diğer dosyalarla birlikte bilirkişiye gönderilmesi gerektiğini, eksik inceleme ile tanzim edilen raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, borçlu şirkete ait bir çok muhasebesel nitelikteki evrakın haciz mahallerinde tespit edildiği, borçlu şirketin SGK'lı 5 çalışanının üçüncü kişi şirkette işe alınmasının organik bağ ve muvazaa iddialarımızı ispatlar nitelikte olduğunu" ileri sürmüşse de, davalı alacaklı vekilinin toplanmadığını ileri sürdüğü delillerin doğrudan davacı şirketle ilgisi bulunmadığı, borçlu ile davacı arasında organik bağın bulunmadığı, ispat yükü üzerinde olan davalı alacaklının karinenin aksini ispat edemediği- Davalı alacaklının kötüniyeti her türlü şüpheden uzak delillerle kanıtlanamadığından davacı üçüncü kişinin kötüniyet tazminatına ilişkin talebinin yerinde görülmediği- Haciz ve muhafaza baskısı altında davacı üçüncü kişi tarafından ihtirazi kayıtla ödendiği tutanaktan anlaşılan paranın faizi ile birlikte iadesi talebi hakkında karar verilmesi gerektiği-