Tapu kaydının iptali ile taşınmazın şikayetçi adına tesciline dair verilen kararın kesinleşmesinden sonra ancak taşınmazın şikayetçi adına tescili yapılmadan önce taşınmaza haciz konulması durumunda, haczin kaldırılması isteminin ancak genel mahkemede açılacak davada tartışılabileceği- "Taşınmaz tapuda borçlu adına kayıtlı olsa da kesinleşen mahkeme ilamına dikkate alınarak icra mahkemesince haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği" şeklindeki karşı oyun kabul görmediği-
Bölge Adliye Mahkemesince, kararda asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı belirtilmesi, asıl ve birleşen davalar hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, ilgili Yasa hükmüne aykırı olarak tek hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Davacı/borçlunun istinaf talebinin değerlendirildiği fakat verilen karar borçlunun tüm taleplerini karşılar ölçüde olmadığından ve dolayısı ile HMK'nın 305/A maddesine aykırı olduğundan, Bölge Adliye Mahkemesince; davacı/borçlunun harç ve tazminat talepleri dahil yargılama giderleri yönünden ve resen dikkate alınacak talepleri ile ................ tarihli ek karara ilişkin istinaf başvurusunun esastan incelenmesi suretiyle, usulüne uygun bir şekilde hüküm kurulması gerekeceği-
Yapılan satış nedeni ile icra dairesince alıcıdan KDV alınmasının veya KDV oranının kanuna uygun olup olmadığı meseleleri bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olduğundan İİK'nun 16.maddesinin ikinci fıkrası uyarınca bu konudaki şikayetin süreye tabi olmadığı-
Takip talebinde USD olarak talep edilen yabancı para alacağının harca esas değer olarak Türk Lirası karşılığının gösterilmediği, bu hususun kamu düzenine ilişkin bulunması nedeniyle re'sen nazara alınarak mahkemece başka bir inceleme yapılmaksızın takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu..." belirtilerek istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği, borca itirazın 90.000,00 EURO alacağına ilişkin Örnek 10 takibe yönelik olmasına rağmen Bölge Adliye Mahkemesince 10.191,12 Amerikan Doları (USD) alacağına ilişkin ilamdan bahsedilerek hüküm kurulması karşısında gerekçenin dosyaya özgü olmadığının ortada olduğu, gerekçenin yargılaması yapılan vakıalara ilişkin, başka bir deyişle dosyayla özgü oluşturulması gerekeceği, bu nedenle dosyaya özgü gerekçe içermeyen Bölge Adliye Mahkemesi kararının esası incelenmeksizin bozulmasına karar vermek gerekeceği-
Borçlu vekiline gönderilen muhtıraya "eksik gider avansının mahkeme veznesine yatırılması" yerine “dosyamıza yatırılması” gerektiği şeklinde ihtar yazıldığından muhtıranın usulüne uygun olmadığı ve hukuki sonuç doğurmayacağı- Bu durumda istinaf başvurusunun incelenmesi gerektiği-
"Satış bedelinin tamamının sıra cetveli düzenlenmeden alacaklıya ödenmesine dair istemin reddine" ilişkin icra dairesi kararının iptaline ilişkin şikayette borçlunun karşı taraf olarak yer alması gerekmediği- Bu nedenle, temyiz başvuru dilekçesinin borçluya tebliği için ilanen tebligat masrafı yatırılmadığından alacaklının temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilemeyeceği-
Alacaklının takipten feragat ettiği icra dosyasından anlaşıldığından, Bölge Adliye Mahkemesince, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, yargılama gideri ile vekalet ücreti yönünden de 6100 sayılı HMK'nın 331. maddesinin 1. fıkrası uyarınca tarafların haklılık durumunun değerlendirilmesi için kararın bozulması gerekeceği-
Bölge Adliye Mahkemesince, HMK'nın 353/1-b.2 maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilerek, birleşen davada borçlu ...............'in usulsüz tebligat şikâyeti dışındaki sair itiraz ve şikayetlerin; asıl dava dosyasında da şikayet dilekçesinde aynen tekrar edilmiş olduğu gerekçesi ile birleşen davada borçlu .............'in borca itiraz, zaman aşımı itirazı, takibe konu senedin sonradan doldurulduğuna ilişkin şikayet ile mükerrer takibin iptali talebi yönünden HMK'nin 114/1-ı maddesi gereği derdestlik nedeniyle birleşen davanın usulden reddine karar verildiği görülmekle birlikte, alacaklının davada kendini bir vekille temsil ettirdiği de gözetilerek, ilk derece yargılaması açısından birleşen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 11/3. maddesi uyarınca maktu tarife üzerinden alacaklı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Davalı SGK harçtan muaf olduğundan harca hükmedilmesine yer olmadığı- Davada harçtan muaf olan davalının yanında harçtan muaf olmayan davalı/davalılar var ise karar ilam harcı ile davacının yaptığı harç masrafları harç masrafının kabul redde göre oranlanmayacağı gözden kaçırılmadan harçtan muaf olmayan davalı/davalılara yükletilmesi gerektiği-