Üçüncü kişinin açtığı istihkak davasında takip alacaklısı yasal hasım olmakla birlikte, takip borçlusunun istihkak iddiasına karşı tutumu belirli ise ve duruşmalara dâhil edilmesi işin esasına etki etmeyecekse davada taraf olarak gösterilmesinin gerekmeyeceği, dava dosyanın içeriğinden borçlunun tutumunun anlaşılamadığı, borçlunun istihkak iddiasına itiraz edip etmediğinin araştırılması,borçlunun istihkak iddiasından haberdar edilmesi halinde davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanması gerekeceği- Takip borçlusunun istihkak davasının doğrudan şartlarına etki edecek mahiyette menfi tespit davası açtığının anlaşıldığı, meefi tespit davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerekeceği- Aşkın haciz iddiası ile açılan şikayet başvurusu ile istihkak davasının birleştirilmesinin hatalı olduğu, aynı dosya üzerinden yargılamaya devam edilmemesi gerektiği-
Tarafları, dava sebebi (vakıaları) ve dava konusu (talep sonucu) aynı olan bir dava ikinci kez açılırsa, ikinci davada bu husus re'sen veya talep üzerine dikkate alınacağı ve ikinci davanın, dava şartları yokluğunda esasa girilmeksizin reddedileceği, bu durumda mahkemece duruşma açılıp taraf teşkili sağlandıktan ve tarafların iddia ve delileri alındıktan sonra, icra hukuk mahkemesinin dosyası değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İcra mahkemesi kararlarının uygulanması için kesinleşmesinin gerekmeyeceği- Aynı takibe ilişkin olarak itirazın geçersizliğine ilişkin verilen karar doğrultusunda, itirazın kaldırılması davasının da konusu kalmadığından, mahkemece esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerektiği-
Alacaklının isteminin reddine karar verildiği ve borçlu da yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğine göre, icra mahkemesince borçlu yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Davadan ve temyiz isteminden feragat edilen durumlarda öncelikle davadan feragat hakkında mahkemesince bir karar verilmesi gerekeceği-
Bilirkişi ücretinin gider avansı olmadığından, verilen sürede yatırılmaması halinde davanın usulden reddine karar verilemeyeceği, kesin olduğu berltilmeksizin verilen sürenin HMK. mad. 94 kapsamında kesin olduğundan bahsedilemeyeceği-
Gerekçenin, ilgili bilgi ve belgelerin isabetle takdir edildiğini gösterir biçimde geçerli ve yasal olması gerekeceği, mahkeme kararında alacaklı ve borçlunun ibraz ettikleri beyan dilekçeleri ile ilgisi olmayan açıklamaların yer alıp, dosya ile ilgisi olamayan açıklamaların yer aldığı bu haliyle şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
İşleyecek faiz oranına da itiraz edilmiş olmasına rağmen mahkemece anılan talep incelenmeksizin ve bu konuda herhangi bir karar verilmeksizin hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Usulsüz tebligat ile ilgili şikayetinin sonucu, iptali istenen icra müdür kararı ve hacizlerin kaldırılıp kaldırılmayacağını etkileyeceğinden, tebligata ilişkin şikayet dosyasının bekletici mesele sayılması (HMK. mad. 166/1) ve kesinleştikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Genel haciz yoluyla ilamsız takibe karşı borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, her ne kadar İİK.nun 18/3. maddesi gereğince aksine hüküm bulunmayan hallerde duruşma yapılmasına gerek olup olmadığı icra mahkemesinin takdirine bırakılmış ise de; anılan takdir yetkisi mutlak bir seçimlik hak olmayıp halin icabına göre işin duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği durumlarda mahkemenin takdir yetkisini duruşma yapmaktan yana kullanması gerekeceğinden, mahkemece, somut olayda şikayetin niteliği itibariyle duruşma açılarak şikayet hakkında karar verilmesi gerekeceği-