Tebligat usulsüzlüğü yönünden kesin hüküm oluşturduğu kabul edilen icra mahkemesinin kararı esası incelenmeksizin derdestlik nedeniyle ve HMK. 114/1-ı uyarınca onanmış olmakla, tebligat usulsüzlüğü şikayetinin esası incelenmediğinden bu konuda maddi anlamda kesin hüküm oluşturmayacağı, icra mahkemesince, tebligat usulsüzlüğü şikayetinin esasının incelenerek karar verilmesi gerekeceği-
Takibin iptaline karar verilmesi ve bu karar kesinleşmeden ilamsız icra takibi yapılması halinde "icra mahkemesi kararlarının uygulanabilmesi için kesinleşmesi gerekmediğinden" mükerrer takipten söz edilemeyeceği-
İcra mahkemesine yapılan usulsüz tebliğ şikayetiyle ilgili başvuruda, e ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu mahkemece kabul edildiğine göre, mahkemenin nihai kararında bu konuda bir karar verilmemesinin isabetsiz olduğu-
Şikayet hakkında duruşma açılması zorunlu olmadığından, HMK.'nun gider avansına ilişkin hükümlerinin şikayet hakkında uygulanmayacağı, borca itiraz yönünden ise; gider avansının nelerden ibaret olduğu net olarak belirtilerek ve hukuki sonuçları hatırlatılarak, tamamlanması için kesin süre verilmesi gerektiği-
Şikayet niteliğinde olan meskeniyet iddiasına ilişkin başvuruda, şikayetçi borçlu vekilinin geçerli bir mazeret bildirmemiş ve duruşmaya gelmemiş olması halinde, HMK. 150/1'e göre dosyanın işlemden kaldırılmasına ve HMK. 150/4 uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu; icra mahkemesince İİK. 18/3 uyarınca, taraflar gelmeseler bile inceleme yapılıp şikayetin sonuçlandırılması gerekeceği-
Takip ehliyeti olmayanların, icra takiplerinde kanuni temsilcileri aracılığıyla temsil olunacağı, borçlunun takip tarihi itibariyle takip ehliyetini haiz olup olmadığının HMK'nun 266 ve devamı maddeleri uyarınca bilirkişi aracılığı ile tesbit edilerek karar verileceği-
Borçlu vekilince UYAP üzerinde e-imzalı dilekçe ile temyiz edilen icra mahkemesi kararı le ilgili olarak HUMK. 434/son'da belirtilen prosedür yerine getirilmeden temyiz harç ve masrafları süresince yatırılmadığından bahisle temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Mahkemece, dava dilekçesindeki imzanın kime ait olduğu konusunda şüphe duyulması halinde, "duruşma açılarak" dava dilekçesi altındaki imzanın kime ait olduğunun tespit edileceği-