İcra mahkemesine sevk edilen işlerin, ivedi işler sayılacağı ve bu tür dava ve işlerde; sürenin bitmesi adli tatile rastlarsa, süre, adli tatil içindeki bu son günün tatil saatinde biter; bu sürenin adli tatilin bitiminden itibaren bir hafta daha uzatılmış sayılmasına imkan olmayacağı-
Alacaklının icra mahkemesine başvurusu, İcra Müdürlüğünün İİK'nın 150/e maddesi uyarınca takibinin düşmesine ilişkin kararının iptaline yönelik şikayet olup, İİK m. 17 uyarınca icra mahkemesince şikayetin kabulü halinde, şikayet olunan işlem ya bozulacağı veya düzeltileceği ya da memurun sebepsiz yapmadığı veya geciktirdiği işlerin icrası emrolunacağı gözetilerek, İİK m. 150/e gereğince takibin düşüp düşmediği hususunda gerekli araştırma ve inceleme yapılmak suretiyle oluşacak sonucu göre şikayetin kabulü veya reddine dair infazı kabil bir karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığa çözüm getirmeyecek, infazı kabil olmayacak ve yeni uyuşmazlıklar doğuracak nitelikte hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
HMK'nın 332. maddesi uyarınca yargılama giderlerine, bu kapsamda harca ilişkin hususlarda mahkemece re'sen karar verileceği- Karar-ilam harcı, harçtan muaf olmamak koşulu ile davayı kaybeden tarafa yükletilmesi gereken bir harç türü olup, diğer yargılama giderlerine katılarak kabul/redde göre oranlanamayacağı- Davanın kısmen kabulü halinde dahi davacıya harç yükletilemeyeceği-
Şikayetçi borçlu vekilinin iki celseye katıldıktan sonra diğer celselere katılmadığı görülmüşse de mahkemece, "yargılamanın duruşmalı yapılmasına" karar verilmesi nedeniyle, duruşma günlerinin borçlu veya vekiline tebliği gerekirken bu usule uyulmadığı anlaşılmakla, borçlunun usulüne uygun olarak duruşmaya davet edildiğinden söz edilemeyeceği ve son celsede duruşmaya katılmaması nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılmasına ve sonuçta davanın açılmamış sayılmasına kararı verilmesinin hatalı olduğu- İİK m.18 gereğince, taraflar duruşmaya gelmese bile işin esasının incelenerek karar verilmesi gerekirken, "davanın açılmamış" sayılması yönünde hüküm tesisinin hatalı olduğu-
İcra müdürlüğünün dosya borcunun ödenmesi üzerine haczin kaldırılması kararı, İlk Derece Mahkeme karar tarihinden önce olduğundan, İlk Derece Mahkemesince, bu araçlar yönünden şikayete konu haczin kaldırıldığı nazara alınarak konusuz kalan şikayetin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve HMK'nın 331/1 maddesine göre davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmedilmesi yönünde karar tesis edilmesi gerektiği-
İcra hukukunda şikayet sebebe bağlı olup, net bir şekilde yapılmalıdır. Kural olarak yorum yoluyla genişletilemeyeceği- Bölge Adliye Mahkemesince yapılan değerlendirme sonucunda şikayetçi borçlu şirket yönünden şikayet dilekçesinde "mükerrerlik şikayeti" iddiası bulunmadığı halde varmış gibi değerlendirme yapılarak sonuca gidilmesinin hatalı olduğu-
12. HD. 02.12.2024 T. E: 3943, K: 10081
Şikayette, asli ya da fer'i müdahilliğin mümkün olmadığı, icra mahkemesince fer'i müdahilliğine karar verilen kişinin de bu nedenle kanun yollarına başvuru hakkı bulunmadığı-<br />
Mahkeme kararının gerekçe kısmında “....tapu kaydına arsa niteliği ile kaydedilmiş... bu taşınmazlar yönünden maişet iddialarının reddine karar verilmiş ve diğer taşınmazlar ise bilirkişilerce geçim için zorunlu kabul edilmiş olup, emekli maaşının eklenmesiyle de bu sonuç değişmediğinden bunlar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir...” ifadesi bulunduğu halde, hüküm kısmında “...Davalı banka yönünden davanın kısmen kabulü ile aşağıdaki yazılı taşınmazlar yönünden hacizlerin kaldırılmasına,...” karar verildiği görülmekle maişet iddiası reddedilen taşınmazlar yönünden hüküm kurulmayarak kararın gerekçesi ile hüküm kısmı arasında çelişki meydana getirildiği- Mahkemece, kararın gerekçe kısmı ile hüküm fıkrası arasında infazda tereddüt oluşturacak şekilde çelişki oluşturulması başlı başına bozma sebebi olup, anılan çelişki giderilmek suretiyle yeniden hüküm tesis edilmesi gerektiği-
12. HD. 18.11.2024 T. E: 4751, K: 9493