Son brüt maaşının iddia edildiği miktarla bilirkişi raporunda tespit edilip hesaplama yapılan miktar farklı olduğundan desteğin ölümünden önceki gerçek gelirine ilişkin araştırmanın yetersiz olduğu-
Sporculuğun yanı sıra kendisine ait bıçkı bileme atölyesi bulunan desteğin, vasıflı eleman olarak fikri ve bedeni çalışmasının karşılığının, yaptığı işte bedensel ve yönetsel katkısının belirlenip, desteğin atölyedeki faaliyetini devam ettirmek için onun yerine başkasının çalıştırılması olanağı gözönüne alınarak ona yapılacak ya da yapılması gereken ücret temel esas alınarak bu miktar üzerinden destekten yoksun kalma zararının hesaplanması gerektiği-
Davacı vekilinin dava dilekçesinde maddi tazminat kalemi olarak; destekten yoksun kalma tazminatı, tedavi gideri ve hasar bedeli belirtip toplam bir miktar istediği davada, davacılar vekilinin dava dilekçesinde talep ettiği belli miktar maddi tazminatı kuruşlandırarak hangi davacı için ne sebeple ve ne kadar maddi tazminat talep ettiğinin ve yine herbir davacı için talep edilen manevi tazminat miktarını açıklaması gerektiği-
İşletenin ölümüyle sonuçlanan trafik kazasında geride kalan hak sahiplerinin üçüncü kişi sayılarak tazminata hak kazanacakları-
Bilirkişi raporlarında da belirtildiği üzere davacının yeniden evlenme ihtimali AYİM tablosuna göre %17 olup, 18 yaşından küçük bir çocuğu bulunan davacının yeniden evlenme ihtimali %12 olduğundan hesaplanan tazminattan bu oranda indirim yapan bilirkişi raporuna itibar edilmesi, evlenme ihtimali indirimi yapılması gerektiği-
Davacılar murisinin davalının trafik sigortasını yaptığı traktöre, sürücünün de teklifi üzerine, köy içerisinde camiye gitmek amacıyla bindiği, davalının sigortaladığı araç sürücüsü ile davacılar murisinin aynı köylü oldukları ve murisin kendi isteği üzerine hatır için taşındığı anlaşıldığından tazminattan hatır taşıması nedeniyle indirim yapılıp yapılmayacağının değerlendirilmesi, indirim yapıldığı ya da yapılmadığı takdirde bunun gerekçelendirilmesi gerektiği-
Davacıların oğulları ve diğer davacıların kardeşi olan şahsın davalı sürücünün kusurlu hareketi nedeniyle meydana gelen kazada vefat etmesi üzerine açılan tazminat davasında, anne ve baba için ayrı ayrı 15.000,00'er TL, kardeşler için ayrı ayrı 3.000,00 er TL manevi tazminatın bir miktar az olduğu-
Davacı taraf ile davalı arasında sulh olunup ve ibraname düzenlendiğinden mahkemece sulh sözleşmesi değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği-
Kaza 03.11.2000 tarihinde gerçekleşmiş olup, kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan ceza kanununun 765 Sayılı TCK olduğu, davaya konu kazada bir kişinin ölmüş olmasına göre, cezayı gerektiren fiilin 765 Sayılı TCK. mad. 102/4 'e göre 5 yıllık ceza zamanaşımı süresine tabi olduğu-
Davalı zorunlu trafik sigorta şirketinin sigortaladığı araç sürücüsü olan muris, üç aracın karıştığı trafik kazasında vefat etmiş olup, kusursuz olduğundan davalı zorunlu trafik sigortacısının sorumluluğu doğmayacağı-
