Bilirkişi raporunda murisin haftalık usulü bir yerde çalışıp para kazandığı ve okula gitmediği görüldüğünden, öldüğü tarihte davacı anne ve babasına destek olduğunun kabul edilerek davacı anne ve baba için hesaplama yapılması gerektiği, <<20 yaşı ikmaline kadar davacı anne ve babasına destek olamayacağı kabul edilerek>> yapılan hesaplamaya göre karar verilmesinin hatalı olduğu-
Davacı sigortacı, davalının aracı alkollü olarak sevki esnasında kazanın meydana geldiğini iddia etmiş olmakla birlikte; dosyada davalı araç sürücüsünün alkollü olduğuna dair ceza yargılamasındaki tanığın soruşturma aşamasındaki beyanı dışında bir rapor,tespit vs. somut bir delil veya davalının bu yöndeki ikrarı bulunmadığından ve tanık daha sonra ceza yargılaması sırasında verdiği yeminli beyanlarında davalının alkollü olduğuna dair bir izlenimi olmadığını belirttiğinden davacının, davalıya rücu şartlarının oluştuğunu somut delillerle ispatlayamadığı ve davalı sigortalının tazminattan sorumlu tutulamayacağı-
Ölüm nedeniyle doğrudan davacı üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağı, dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceği- 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığından ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu- Desteğin gelir düzeyinin asgari ücretten yüksek olduğu iddia edilmiş olsa da, en son çalıştığı yerden getirtilen bordro örneklerine göre desteğin aylık ücreti bilirkişinin hesapladığı ücretten daha düşük olup, asgari ücretten daha yüksek maaş aldığı ispat edilemediğinden aynı bilirkişiden desteğin bordroda belirtilen ücreti esas alınarak hesaplama yapılması için ek rapor aldırılması gerektiği-
Sağ kalan eşin olay tarihindeki yaşı, çocuk sayısı, sosyal yaşantısı ve ekonomik durumu göz önünde bulundurularak evlenme ihtimalinin belirlenmesi gerektiği-
Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceği- Hükmedilen manevi tazminat oranları 1.820 TL 'nin altında olduğundan ve HMK'nun geçici 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 427.maddesinin yürürlüğünden sonra verildiğinden, hükmün kesin nitelikte olduğu-
Davalıların işleten/sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, tam kusurlu olarak davacının idaresindeki araca çarpmasıyla, ölümlü kazanın meydana geldiği olayda, her bir davacı için 5.000,00 TL manevi tazminatın düşük olduğu-
Davacıların çocuklarının kullanmakta olduğu motorsikleti ile seyir halinde iken davalılardan birinin sevk ve idaresindeki diğer davalı şirkete ait kamyonla çarpışıp neticesinde vefat ettiği olayda, 22.500,00'er TL manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu-
Kaza sonucu davacıların eşi ve annesi olan murisinin ölümünden duyulan üzüntü nedeniyle açılan manevi tazminat davasında, 7.500,00 TL 'lik çocuğa verilen tazminatın düşük olduğu-
Trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, davacılar yararına hükmedilen maddi tazminatın tamamının davalılar işleten, sürücü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısından (davalı sigorta şirketleri poliçe limitleri dahilinde) müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerektiği-
Hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerektiği, sürücünün alkollü olmasının tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmeyeceği ve bu durumda hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükünün TTK. mad. 1409 gereğince sigortacıya düştüğü-
