Davalıların, miras bırakan ile işbirliği yaparak, davacıları mirastan mahrum bırakmak amacı ile muvazaalı olarak temlik işleminde bulunmaları halinde, uyuşmazlığın 1.4.1974 T.1/2 sayılı İçt. Bir. K.’da belirlenen ilkeler çerçevesinde çözümlenmesi gerekeceği -
«Sözleşme tarihinde miras bırakanın özel bakıma muhtaç olmaması»nın veya «sözleşmeden sonra çok kısa yaşaması»nın, miras bırakan ile mirasçıları arasında yapılmış ölünceye kadar bakma sözleşmesinin -MK 565/4 uyarınca- tenkisine karar verilmesi için yeterli olmadığı-
Hasta ve yatalak miras bırakanlarını (babalarını/annelerini) uzun süre -onunla yaptıkları «ölünceye kadar bakma sözleşmesi» gereğince- bakmış olan mirasçı aleyhine açılmış olan «muvazaa nedeniyle iptal davası»nın reddine karar verilmesi gerekeceği -
Bir kimsenin, malvarlığının tümünü ya da ona yakın bir bölümünü bağışlamasının, olayın özelliğine göre «saklı payı zedeleme kasdı»nın objektif delili sayılabileceği -
Miras bırakan tarafından tapuda «satış» şeklinde gösterilerek, da-valıya (davalılara) temlik edilen taşınmaz(lar)ın «tapuda gösterilen satış bedelleri» ile satış tarihindeki «gerçek değerleri» arasındaki açık nisbetsizliğin (aşırı farkın) «saklı payı ortadan kaldırma amacının (kasdının) objektif delili (karinesi)» sayılacağı (MK. 565/4) -
Sübjektif delillerin, hibe kasdını kabule yeterli olması halinde, gerçekte ödenmiş bir bedel yokken «değerler arasında fark bulunma-dığı»ndan söz edilerek tenkis davasının red edilemeyeceği -