Bir kimsenin; mirasçısını miras hakkından yoksun etmek amacıyla, gerçekte bağışlamak istediği tapu sicilinde kayıtlı taşınmaz malı hakkında Tapu Sicil Memuru önünde iradesini satış doğrultusunda açıklamış olduğunun gerçekleşmiş bulunması halinde, saklı pay sahibi olsun ya da olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılarının, «görünürdeki satış sözleşmesinin Borçlar Kanununun 18.maddesine dayanarak muvazaalı olduğunu» ve «gizli bağış sözleşmesinin de şekil koşulundan yoksun bulunduğunu» ileri sürerek dava açabileceklerine ve bu dava hakkının geçerli sözleşmeler için söz konusu olan Medenî Kanunun 565. ve 669. maddelerinin sağladığı haklara etkili olmayacağı»na dair İçtihadı Birleştirme Kararı-
Muris muvazaasına dayalı iptal davalarında, «isbat yükü»nün bü-yük ölçüde davalıya düştüğü -
Bir kimsenin malvarlığının tümünü veya ona yakın bölümünü, ölün-ceye kadar, bakma sözleşmesi ile başkasına devretmesinin, olayların akışına ters düşeceği ve bu temlikin «gizli bağış» sayılıp, tenkisi gerekeceği -
Mirasçı kadının, ölü kocasının «miras bırakanı .....’dan intikal eden miras payını rücuu kâbil olmamak üzere ve ivazsız olarak kardeşi .......’e devretmesi» tasarrufu hakkında -MK. 565/4 çerçevesinde- tenkis davası açabileceği -
Bu tür tasarrufların MK. 565/4’e göre tenkise tâbi olduğu-
Bağışlayanın serbestçe dönebileceği (kayıtsız şartsız rücu şartıyla yapılan) bağışlamaların, ne zaman yapılmış olursa olsun -ayrıca, saklı payı ihlal kasdı ile yapılıp yapılmadığı araştırılmaksızın- mutlak olarak tenkise tâbi olduğu (MK. 565/3) -
Mirasbırakanın «ölümünden sonra da geçerli olmak koşulu ile» düzenlediği vekaletnameye dayanarak, vekilin yapmış olduğu tasarruf-ların, saklı payı yok etmesi halinde, tenkis davasına konu olabileceği -
«Hile» ve «muvazaa» isteklerinin kademeli dava biçiminde birlikte ileri sürülemeyeceği -
Murisin özel bir bakıma muhtaç olmaması ve murisin malvarlığındaki oldukça değerli taşınmazını ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile devretmesi ve bir diğer kısmını da bağışlaması karşısında, bakma şartının geçersiz olduğuna ve tasarrufun tenkisine karar verilmesi gerekeceği-
Tenkis davalarında, «davanın kabulü» halinde, davacının saklı payını zedeleyen miktar ne olacak idiyse, «davanın reddi» halinde, bu meblağ üzerinden, davalı yararına vekalet ücreti takdiri gerekeceği -