Mirasçı olabilecek kimselerle yapılmış olan «ölünceye kadar bakma» aktinin ikadı sırasında, bakım alacaklısının özel bakıma muhtaç bulunmamasının veya akitten sonra çok kısa yaşamasının, bu aktin saklı pay kurallarını bertaraf etmek maksadıyla yapıldığının kabulü için yeterli olmayacağı–
«Muris muvazaası» nedeniyle iptal davasının, «tenkis davası» ile temlikte -ayni dilekçede- «kademeli» olarak açılabileceği gibi, ayrı ayrı da açılabileceği -
«Muris muvazaası»na dayalı davalarda muvazaaya «karine» teşkil eden bulgular ve mahkemece araştırılacak hususlar («Miras bırakanın satma gereksinimi içinde bulunmaması»nın, «satışların düşük değerle gerçekleştirilmiş olması»nın, «mirasçılardan mal kaçırma, onları miras haklarından yoksun bırakma amacıyla hareket edilmiş olması»nın, «satış bedelinin,miras bırakanın ölümünden sonra terekeden çıkmamış olma-sı»nın, «miras bırakanın, sattığı taşınmazda ölünceye kadar oturmaya devam etmiş olması»nın, «davalının satış bedelini ödeme gücüne sahip olmaması»nın vb. miras bırakanın muvazaalı işlem yapma kasdını gös-tereceği) -
«Muris muvazaası» sebebine dayalı davanın ıslaha gerek kalmadan -davalı onaylamasa bile- daha dar kapsamlı olan «tenkis» davasına dö-nüştürülebileceği -
«Tenkis davası» açıldıktan sonra, «muvazaa davası»nın 22.5.1987 tarih 4/5 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince ayrı bir dilekçe ile her zaman açılabileceği -
Ölünceye kadar bakma sözleşmelerinin MK. 565/1, 2, 3 gibi doğ-rudan doğruya tenkise tâbi olmayıp, ancak 565/4’de öngörüldüğü şekilde, «saklı pay kurallarını zedelemek» kasdı ile yapılmış olmaları halinde tenkis edilebilecekleri -
Bakma borcunun yerine getirilmiş olması halinde, mirasbırakanın mirasçılarının açtığı dava üzerine, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin tenkisine karar verilemeyeceği -