Kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin kararların miktarı itibarıyla kesinlik sınırına bakılmaksızın istinaflarının olanaklı bulunduğu-
Faturanın, mal teslimini tek başına kanıtlamayacağı- Bahsi geçen faturanın düzenlendiği tarihte davalı şirketi temsilen mal teslim almaya yetkili olup olmadığının tespitine yönelik olarak, dava dilekçesinde tanık olarak gösterilen adı geçenin dava konusu alacağın dayanağı olan malzemeleri teslim alıp almadığı konusunda tanık sıfatı ile beyanının alınması, aynı şekilde bilirkişi marifeti ile ...'un belediye çalışanı olarak kaydının göründüğü mal teslimine yakın tarihlerde davalı şirketin başkaca malzemelerini teslim alıp almadığı, bu şekilde davalının, malzemelerin teslim alınmasında ve teslim edilmesinde ...'a rıza gösterip göstermediği, başka bir anlatımla adı geçenin mal teslimi konusunda yetkili olup olmadığı konusunda inceleme yapıldıktan sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği-
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesinin gerekli olduğu; belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerektiği- Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik ve AAÜT bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği-
İşçinin diplomasının sahteliğinin işverene fesih hakkı tanıdığı ancak işverenin o güne kadar ödediği ücretleri ise işçiden geri isteyemeyeceği-
İşçinin diplomasının sahte olduğu ve belgenin sahte olmasının taraflar arasındaki ... ilişkisini yok hükmünde ya da mutlak butlanla batıl hâle getirmeyeceği ancak belgenin sahte olmasının ... sözleşmesinin feshine ilişkin sonuç doğurabileceği, ... ilişkisi içerisinde meydana gelen yükümlülükler yönünden tarafların sorumlulukları devam edeceğinden davalı işçi açısından bu sürece dair aldığı ücret ödemelerinin iadesini gerektirir bir durumun söz konusu olmadığı-
Tapuda sahte vekaletname ile işlem yapılırken tapu memurunca telefonla teyit alınmış ise denetim görevinin özenle yapılmadığı anlaşılmakla 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi açısından kabul dilen kusursuz sorumluluk halinde doğan zarar ile eylem arasında illiyet bağında olduğundan davalı Hazine yönünden davanın kabulüne karar verilip; gerçek zararın tespiti için de mahkemece taşınmazın arsa mı yoksa arazi mi olduğu usulüne uygun olarak tespit edildikten sonra bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılarak arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özele amacı olmayan emsal satışlara göre yapılacak hesaplama yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Uyuşmazlığın tarafların kat maliki oldukları ana gayrimenkulde mimari projeye aykırı imalatların eski hale getirilmesi, müdahalenin önlenmesi ve tazminat istemine ilişkin olduğu- İntifa hakkı sahibi olduğu bağımsız bölümün zarar gördüğü iddiası ile bir kısım bakım onarım yükümlülüklerinin davalı tarafça yapılması talebinde bulunduğu- Dolayısıyla davacı intifa hakkı sahibinin burada eski hale getirme talebi olmayıp, projesine uygun onarım talebi bulunduğundan her ne kadar bizzat kullanmasa dahi bağımsız bölümden yararlanmasını engelleyici eylem olarak kabulünün gerektiği- Davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğundan işin esasına girilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesinin gerektiği-
Dava konusu alacak temlik edildiğinden bu hususun aktif dava ehliyetine ilişkin dava şartı olup, davanın devamı boyunca bulunması ve mahkemece de re'sen nazara alınması gerektiğinden temlikname göz önünde bulundurularak aktif dava ehliyetinin varlığı yönünden bir değerlendirme yapılıp sonucuna göre karar vermek gerektiği-
Davacı sirket ile kayıt maliki arasında yapıldığı iddia edilen 01.06.2017 baslangıç tarihli kira sözleşmesinde kayıt malikine atfen atılan imzanın davacı sirketin temsilcisi tarafından atıldığı, kayıt malikinin adı geçen tarihlerde kısıtlı olduğu, davacı tanıklarının kira iliskilisinin varlığına dair beyanda bulunmadıkları ve toplanan delillerden davacı tarafından kira iliskisinin varlığı kanıtlanamadığı dikkate alınarak davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki iliskinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediği-
506 sayılı Kanun'un 62. maddesi uyarınca yaşlılık aylığının yazılı isteği takip eden aybaşından itibaren bağlanması gerektiği, davacının dava tarihinden önceki tahsis talep tarihleri itibariyle tahsis koşullarını taşımadığı, tahsis koşullarını taşıdığı tarihten sonra da başkaca tahsis talebi bulunmadığı ve dava tarihi esas alınarak davacıya yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verildiği, ilk derece mahkemesi tarafından davacıya dava tarihini takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesi gerektiği-