Davalı borçlulardan sadece birinin adresinde haciz yapılmış ve tutulan tutanak İİK’nun 105 niteliğinde geçici aciz belgesi niteliğinde ise de diğer borçlu adreslerinde yapılmış haciz ve alınmış bir aciz belgesi bulunmadığından, davalı dışındaki davalılar yönünden davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekeceği-İvazlar arasında fahiş fark olmadığı gibi davalının borçlunun mali durumunu bilen veya bilmesi lazım gelen kişilerden olduğu ispat edilmemiş olup, borçlunun bu amaçla hareket etmesi bir başka deyişle kötü niyeti yeterli olmayıp üçüncü kişinin bu amaçtan haberdar olduğunun ispatı gerekeceği- Tapu yazılı belge niteliğinde olduğundan burada yazılı olan bedelin davalı üçüncü kişi tarafından ödendiğinin kabul edilmesi, aksi iddianın ileri süren tarafından ispatı gerekirken anılan davalıya usule aykırı olarak ispat külfeti yüklenerek, bedeli ödediğini ispatlayamadığı gerekçesi ile reddinin isabetli olmadığı-
Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre; dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedelleri ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değerleri arasında misli fark bulunmadığı gibi davacının muvazaayı ispat edemediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu ev önce borçlunun yakın arkadaşı ve daha sonra borçlunun kardeşine satılmış olduğundan ve her iki davalının da borçlunun mali durumunun bozuk olduğunu bildiği açık ikrarları ile sabit olduğundan tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği (.6183 s. K. mad. 30)- 6183 s. Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirleneceği-
Davalılar arasında İİK'nun 277.maddesinde belirtilen nitelikli bir yakınlık ya da iş ilişkisi bulunmadığı ve ivazlar arasında fahiş fark bulunmadığından tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmesi gerektiği-
Amca-yeğen arasındaki tasrrufların iptale tabi olduğu (İİK. mad. 278)- Kredi sözleşmesinin kefili olan davacı-alacaklının, kredi borçlusu yerine yaptığı ödemenin, tasarruf tarihinden sonra olması nedeniyle tasarrufun iptali davasının reddedilemeyeceği-
İpotek bedeli dikkate alındığında ivazlar arasında fahiş fark olmadığı, davalı üçüncü kişinin borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bildiği yönünde delil sunulmadığından bahisle tasarrufun iptali davasının reddi gerektiği-
İptali istenen tasarrufun senet ve kullanılan kredi sözleşmelerine dayalı borçtan sonra yapılmış olduğu görüldüğünden, borçlunun çocukları olan davalı 3. kişiler (İİK. mad. 278/3-1) ve borçlunun çalışanı davalı 4. kişi (İİK. mad. 280) yönünden tasarrufun iptali gerektiği- İcra takibine itiraz üzerine davacı alacaklının itirazın iptali davası açtığı anlaşıldığından, bu davanın davacı lehine sonuçlanmış ve kesinleşmiş olması halinde, anılan takip dosyası yönünden de tasarrufların iptaline, aksi takdirde kesinleşmemiş ise kesinleşmesinin beklenmesi, davalı borçlu lehine sonuçlanmış ve kesinleşmiş ise anılan takip dosyası yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Haciz tutanağının İİK. mad 105 kapsamında geçici aciz belgesi niteliğinde olduğu- Dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değeri arasında misli fark bulunduğu, davalı üçüncü kişinin borçlu davalının durumunu ve amacını bilen kişilerden olması nedeniyle dava konusu tasarrufun iptale tabi olduğu, davalı üçüncü kişi dava konusu taşınmazı elden çıkardığından hakkındaki davanın bedele dönüştürüldüğü-
İİK'nun 278/3-1 maddesine göre karı ve koca ile usul ve füru, neseben veya sıhren üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) hısımlar, edinen ile evlatlık arasında yapılan ivazlı tasarruflar bağışlama hükmünde olduğu- Dava konusu kooperatif ortağı önceden borçlunun eşi olmakla birlikte, borcun doğumundan çok önce borçlu eşe devredilip, borcun doğumundan hemen sonra ferdileştirmeye geçiş sırasında borçlu tarafından davalı eşine devredildiği, bu devrin bağışlama niteliğinde olduğu, kooperetif ödemelerinin eş tarafından yatırıldığı ispatlanamadığından, davanın kabulü yerine reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre,dava konusu taşınmazların tapudaki satış bedelleri ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değerleri arasında misli fark bulunduğu, davalı ...'in borçlunun çalışanı, davalı ...'un babası olduğu, ...'un tasarruf tarihinde 19 yaşında olduğu, dava konusu 17.8.2011 tarihli tasarruf işlemlerinde davalı ...'in borçlunun vekili olarak devir işlemlerini yaptığı dolayısıyla davalı ... ve ...'un borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle dava konusu tasarrufların İİK'nun 278/1 ve 280/1 maddeler gereğince iptale tabi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olduğu-