Vasiyetnamenin tenfizi davasının, varsa tenfiz memuruna karşı, yoksa tüm mirasçılara karşı açılması gerekeceği-
Miras bırakanın temliklerinin, «belirli mal vasiyeti» niteliğinde olması halinde, vasiyet lehtarının mirasçılardan «menkullerin teslimini, gayrimenkullerin de tescilini» dava ile isteyebileceği-
Vasiyetname konusu taşınmazların satışı vasiyetnameyi geçersiz kılmayacağından, bu hususun vasiyetnamenin yerine getirilmesi davasında göz önünde tutulması gerekeceği-
Kendisine belirli bir mal vasiyet edilmiş olan kimsenin, bu vasiyeti yerine getirmekle yükümlü olan varsa ona, yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı MK. 600’a göre dava açabileceği-
Vasiyetin tenfizi kararı ile edaya ilişkin hüküm kurulamayacağı-
Vasiyetnamenin tenfizi davalarında görevli mahkemenin, «vasiyet edilen muayyen malın» (tescili veya teslimi istenen malın) değerine göre belirleneceği-
Lehine vasiyet edilenin ölümü halinde mirasçılarının, «mirasbıra-kanlarına vasiyetname ile bırakılan taşınmazların, kendi adlarına tes-cili» istemi ile -taşınmazların kıymetlerine göre, görevli mahkemede- dava açabilecekleri-
«Vasiyetnamenin yerine getirilmesi» isteminin, vasiyet konusu ta-şınmaz ise bunun «tescili», değilse (taşınırsa) «teslimi» talebini de içerdiği-
Vasiyetnameyi açmakla görevli sulh hakiminin bu görevini aşarak «vasiyetnamenin aynen tenfizine» de karar veremeyeceği-
Vasiyete konu malların talebinde zamanaşımının, sağlararası ka-zandırma ile ilgili işlemin iptaline ilişkin kararın kesinleşmesinden itiba-ren on yıl olduğu-