İİK.nun 83. maddesi hükmüne göre maaşlar tahsisat ve her nevi ücretler, intifa hakları ve hasılatı, ilama müstenit olmayan nafakalar, tekaüt maaşları, sigortalar veya tekaüt sandıkları tarafından tahsis edilen iratlar borçlu ve ailesinin geçimleri için icra müdürünce lüzumlu olarak takdir edilen miktar tenzil edildikten sonra haczedilebileceği; ancak haczolunacak miktarın bunların 1/4'ünden az olmayacağı-
Alacaklının emekli aylığı bağlanmasına ilişkin iş mahkemesince verilen ilama dayalı olarak Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı aleyhine ilamsız icra takibine geçtiği, borçlunun, 5502 Sayılı Yasanın 35/3. maddesini gerekçe göstererek icra mahkemesi nezdinde yaptığı şikayet kabul edilmiş ise de, anılan maddede, takip hukuki açısından takibi engelleyen bir hüküm bulunmayıp, bu madde sadece kurumun mallarının, hak ve alacaklarının haczinin mümkün olmadığına ilişkin olup; aksinin düşünülmesinin, anılan kurumdan hiçbir hak sahibinin hakkını alamayacağı gibi ağır bir sonuç doğuracağı-
Borçlunun çalıştığı kurumdan ileride emekli olması halinde alacağı emekli ikramiyesine (kıdem tazminatına) haciz konması yönündeki işlem yerinde olup, mahkemenin bu haczin kaldırılmasına yönelik kararının hatalı olduğu- Belediye Mali Hizmetler Müdürlüğünün yazısına göre, borçlunun emekliye ayrıldığı, şikayetçinin aynı borçlu hakkında başlattığı takipte aynı alacak hakkı üzerine haciz şerhinin işlendiği ve söz konusu alacak tutarının icra müdürlüğü veznesine intikal ettiği gözetildiğinde, sıra cetvelinin yapılması zorunlu olduğu, bu durumda sadece sıra cetveli yapılması yönünde karar verilmesi ile yetinilmesi gerektiği-
Döner sermaye alacağı, ücret olarak kabul edilemeyeceğinden bu alacağın haczi işleminde İİK.nun 83.maddesi uygulanamayacağı ve tamamının haczi için icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılmasını gerektirdiği-
Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar Kurumu ve Bağ-Kur, Sosyal Güvenlik Kurumu olarak tek çatı altında birleştirildiklerinden, bu kurumlardan alınan maaşların haczedilemeyeceği-
Borçlunun almakta olduğu “döner sermaye ücreti” nin “maaş” sayılacağına dair 209 sayılı Kanun’da bir düzenleme bulunmadığından, döner sermaye ücretinin tamamının haczedilmesine yasal bir engel bulunmadığı-
İİK'nun 82 ve 83 maddelerinde yazılı mal ve hakların haciz olunabileceğine dair önceden yapılan anlaşmaların geçerli olmadığı, ancak, davalı bankanın, muaccel alacağı nedeniyle, davacının memuriyet maaşına ilişkin hesabına yatırılan maaşın '1/4 'ünü haczedebilmesinin mümkün olduğu-
Yurt dışından alınan emekli maaşlarına, İİK’nun 83. maddesi çerçevesinde ¼’ünden az olmamak üzere haciz konulabileceği-
5838 Sayılı Kanunun 32'.maddesi ile 5510 sayılı S.G.K.nun 93/1. maddesinde yapılan değişiklikle icra müdürüne, bu kurumdan alınan emekli maaşlarının haczi talep edildiği zaman, anılan yasa gereği resen haciz talebini reddetme hak ve yetkisinin tanınmış olduğu, bu yasa hükmüne rağmen takibin kesinleşmesinden sonra, borçlunun lehine olan yasa hükmünden feragat ile muvafakat vermesi halinde (haciz tarihinden önce veya sonra olması koşulu aranmaksızın), icra müdürünün alacaklının haciz istemini uygulamak zorunda olduğu-
İİK mad. 355 ve 356'da belirtilen koşullarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediğinin, birinci sırada ücret üzerinde haczi bulunan vergi dairesine işverence ödemelerin bulunup bulunmadığının araştırılarak, bulunmadığı takdirde gerekli işlemlerin yapılıp yapılmadığının da belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-