Takip dayanağı bono üzerinde "şeklen" keşidecinin imzasının bulunduğundan, bu imzanın keşideciye ait olmamasının avalisti sorumluluktan kurtarmayacağı-
İmzaya itiraz hakkında icra mahkemesince verilen karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyeceğinden bu kararlara karşı yargılamanın iadesi yoluna başvurulamayacağı-
Sahtelik nedeniyle açılan menfi tespit davası gibi, cumhuriyet savcılığına aynı nedenle yapılan şikayetin ve ceza mahkemesinde açılan davanın da kendiliğinden icra takibini durdurmayacağı ve bekletici mesele yapılamayacağı, ancak cumhuriyet savcılığı veya ceza mahkemesince tedbir kararı verilirse icra takibinin durdurulabileceği-
Takibe dayanak 100.000 TL'lik bononun keşidecisi Akım Enerji Elek. İnş. Malz.Ltd.Şti., lehtarı dava dışı Sim Elektrik Ltd. Şti., alacaklısı ise ciranta E.Z. olup keşide tarihinin 15.04.2013 olduğu, borçlu Akım Enerji Elek. İnş. Malz.Ltd.Şti.'nin itirazına konu ettiği 17.10.2013 tarihli taşeron sözleşmesi her ne kadar Akım Enerji Elek. İnş. Malz.Ltd.Şti. ile dava dışı lehtar Sim Elektrik Ltd. Şti, arasında yapılmış ise de dayanak bononun arkasında "teminat senedidir sözleşme ekidir" ibaresinin yazılı olduğu, bu durumda takip alacaklısının iyiniyetinden bahsedilemeyeceği, ayrıca taşeron sözleşmesinin 8. maddesinde; "yüklenici 2 adet 100.000 TL açık tarihli teminat çeki-senedi vermiş olup sözleşme hükümlerine aykırı hareket edilmesi halinde yüklenici teminat çekini-senedini taşerona ihtar çekmeden irat kaydetme ve tahsile koyma hakkına sahiptir" dendiğinden kayıtsız şartsız bir borç ikrarından bahsetmenin de mümkün olmadığı, o halde alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden bu bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı, mahkemece, şikayetin kabulü ile İİK.nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesinin gerekeceği-
Mahkemece yaptırılan imza incelemesinde imzanın çekin keşide tarihi itibariyle yetkili temsilci olan kişiye ait olmadığı, tespit edildiğinden, itirazın kabulüne karar verilmesinin gerekeceği-
Borçlu tarafından açıkça imzaya itirazdan vazgeçilmedikçe dosya borcunun ödenmiş olması veya ödeme taahhüdünde bulunulması gibi hallerin, icra mahkemesince imza itirazının incelenmesine engel teşkil etmeyeceği-
Borçlu, menfi tespit ve istirdat davası açarsa yahut alacaklı genel mahkemede dava açarsa, hükmolunan tazminatın tahsilinin dava sonuna kadar tehir olunacağı ve dava lehine sonuçlanan taraf için daha önce hükmedilmiş olan tazminatın kalkacağı-
Borçluların imzaları yönünden raporlar arasında çelişki oluştuğu, her iki rapor da adli makamlarca istem üzerine alındığından raporlardan birinin diğerine üstünlüğünün kabul edilemeyeceği, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için yeniden ve ehil bilirkişilerden oluşacak bir kuruldan mütalaa alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK.'nun 170.maddesi kapsamında imzaya itiraz olup, mahkemece, itirazın bu madde kapsamında incelenip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
İmza incelemesi yapılırken borçluya delil avansını yatırması ve emsal imza örneklerinin bulunduğu yerleri bildirmesi için süre verilmek suretiyle sonuca gidilemeyeceği-