İİK.nun 170/3. maddesine göre, 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılacak inceleme sonunda "inkar edilen imzanın borçluya ait olduğu" anlaşıldığı takdirde itirazın reddedilmesi gerekeceği-
Çekin kaybolması nedeniyle açılan davada verilen tedbir kararı, hasımsız olarak verilmiş bulunduğundan davada taraf olmayan iyi niyetli üçüncü kişileri bağlamayacağı ve çek hakkında icra takibi yapılmasında sakınca olmadığı, bunun kötüniyet oluşturmayacağı -
Dosyanın incelenmesinde şikâyetçinin, bonoları tahsil cirosu ile banka şubesine teslim ettiği ve bu banka şubesi tarafından ödememe protestosu düzenlendiği, müvekkilinin cirosunun bu amaçla yapıldığı ve satım sözleşmesinden cayılması sonrasında şikâyet olunanla sözleşmenin tasfiyesi kapsamında bonoların şikâyetçiye iade edildiği şeklinde olan iddiasının aksine; bankaya yapılmış bir tahsil cirosu bulunmadığından; şikâyet olunanın yetkili hamil olduğunun ve şikâyetçinin cirosunun ödememe protestosundan sonra yapıldığının kabulünün gerekeceği; bu cironun alacağın temliki hükmünde olduğu-
Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin imza incelemesinde son merci olarak kabulü hususunda yasal bir düzenleme bulunmadığından, Adli Tıp Kurumu'ndan alınan rapor hükme esas alınarak tahrifat iddiasının kabulüne karar verilmiş ise de, raporun anılan kurumdan alınmış ve heyetçe düzenlenmiş olmasının ona üstünlük sağlamayacağından bu rapora itibar edilerek sonuca gidilemeyeceği-
Borçlunun, kooperatifi temsilen kambiyo taahhüdünde bulunmaya yetkili olup, takibe konu bonoda kooperatif kaşesi dışında boşluğa atılan ikinci bir imza daha mevcut olduğu, bu ikinci imza aval hükmünde olup imza sahibinin kendisini sorumlu kılacağı-
Hamilin lehtara müracaat edebilmesinin yasal süresi içinde senet keşidecisinin protesto edilmesine bağlı olduğu, mahkemece, protestonun süresinde olup olmadığı incelenerek protestonun süresinde olması halinde borçlunun imzaya itirazının esasının incelenmesi, protestonun süresinde olmadığının anlaşılması halinde takibin iptaline karar verileceği-
Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nin imza incelemesinde son merci olarak kabulü hususunda yasal bir düzenleme de bulunmadığı- Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti senet elinde olup, takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya ait olduğu-
Kural olarak senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti, senet elinde olup takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya ait olduğu- Mahkemece dosyada bulunan gider avansı kullanılmak suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Senetteki imzanın borçluya ait olduğunun ispat külfetinin, senet elinde olup takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya ait olduğu- Çek aslı ibraz edilemiyorsa bu halde uyuşmazlığın çözümünün dar yetkili mahkemenin görevi dışında kalıp yargılamayı gerektirdiği-