Kural olarak senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfetinin, senet elinde olup takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya ait olması gerekeceği-
İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca; icra mahkemesinin, aynı Kanun'un 68/a maddesine göre yapacağı inceleme sonunda inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığı kanaatine varırsa, itirazın kabulü ile birlikte takibin durdurulmasına ve 4. fıkra uyarınca alacaklının senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde, borçlu yararına takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10’u oranında para cezasına hükmetmesi gerekeceği-
İİK. mad. 169/a-6 uyarınca, alacağının bulunmadığını bildiği veya bilmesi gereken bir durumda olduğu halde, icra takibine girişen alacaklının, kötü niyetli kabul edileceği- 17.07.2003 gün ve 4949 sayılı Kanun’un 46. maddesi ile yapılan değişiklikten önce hem alacaklı hem de borçlu için tatbiki gereken tazminat oranı yüzde kırk iken, bahsi geçen bu yasa değişikliğinden sonra alacaklı için oranın yüzde yirmiye düşürülmesine rağmen borçlu için yüzde kırk olarak aynen bırakılmış olduğu ve daha sonra 02/07/2012 gün ve 6352 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle borçlu için de bu oranın yüzde yirmi olarak alacaklıyla eşitlenmiş olduğu- Alacaklı (davalı) tarafından borçlu (davacı) aleyhine yapılan takibe konu bonoda tahrifat yapıldığı bilirkişi raporuyla belirlendiğinden; takipte kötüniyetli olduğu anlaşılan alacaklının, fazladan talep ettiği asıl alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminatla sorumlu tutulması gerektiği-
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda çelişkili ifadelere yer verilmesi halinde raporun, itiraza konu edilen imzaların aidiyeti konusunda hüküm kurmaya elverişli olmayacağı-
Bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde, borçluların imzaya itirazları hususunda verilen bilirkişi raporunun itiraza konu edilen imzaların aidiyeti konusunda hüküm kurmaya elverişli olmadığı, mahkemece, yeniden üç kişilik bir bilirkişi heyetinden kuşkudan ari Yargıtay denetimine ve hüküm kurmaya elverişli rapor alınarak kara verileceği-
TTK.nun 776/1-f maddesi gereğince, senette tanzim yerinin yazılı olması gereklidir. Aynı Kanun'un 777/4. maddesine göre ise, tanzim edildiği yer gösterilmeyen bir bononun, tanzim edenin adının yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılacağı-
Keşideci eczane adına atılı imzanın mesul müdür imzası olup olmadığı, şayet mesul müdür tarafından atılmış imza var ise borçluların bu imzadan sorumlu olup olmadıkları araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Bilirkişi incelemesi ile imzanın borçlunun eli ürünü olmadığının belirlenmesi halinde, senet lehtarı olan alacaklının, keşideci borçlu hakkında yaptığı takipte imzanın adı geçene ait olup olmadığını bilebilecek durumda olduğu ve senedi takibe koymada en azından ağır kusurlu olduğunun kabulünün gerektiği-
Takibin muvakkaten durdurulması halinde tazminata ve para cezasına hükmedilebileceği-